Gündem

Kemal Kılıçdaroğlu CHP istanbul 37’inci olağan kongresinde konuştu!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bugün düzenlenen CHP İstanbul İl Başkanlığı 37'inci Olağan Kongresinde flaş açıklamalarda bulundu! Türkiye’nin 5 temel sorununa değin Kılıçdaroğlu, bu ülkeye gerçek anlamda demokrasiyi getireceğini, medya özgürlüğünü getireceğiz dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bugün Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen CHP İstanbul İl Başkanlığı 37. Olağan Kongresinde flaş açıklamalarda bulundu! Türkiye’nin 5 temel sorununa değinen Kılıçdaroğlu, bu sorunların demokrasi, eğitim, dış politika, toplumsal barış ve ekonomi olduğunu söyledi.

CHP lideri Kılıçdaroğlu,  son olarak Türkiye’ye 1 milyon daha Suriyelinin geleceğini ve gelenlerin içerisinde silahlı terör örgütü mensuplarının da olabileceğine değindi. Kılıçdaroğlu konu ile ilgili olarak şu ifadeleri kullandı;

GENEL SURİYELİLERİN İÇİNDE SİLAHLI TERÖRİSTLERDE VAR

‘’Barışı değil, savaşı önceleyen bir dış politika var. Bunun sonucunu 82 milyon birlikte yaşıyoruz, 3 milyon 600 bin Suriyeliyle birlikte. Şimdi 1 milyon daha geliyor ve bunların arasında silahlı terör örgütü mensupları da olacak’’ ifadelerini kullandı.

Kemal Kılıçdaroğlu CHP İstanbul İl Başkanlığı 37. Olağan Kongresinde yaptığı konuşmasını şöyle sürdürdü;

HER TÜRLÜ DÜŞÜNCE ÖZGÜRCE TARTIŞILACAK

‘’Sorunları dört ayaklı bir stratejiyle çözeceğiz. Bir; bu ülkeye gerçek anlamda demokrasiyi getireceğiz, kadın-erkek eşitliğini getireceğiz, medya özgürlüğünü getireceğiz. Üniversitelerde her türlü düşünce özgürce tartışılacak. İki; Türkiye ürettiği zaman büyüyecektir, ürettiği zaman saygınlığını artıracaktır. Yozgat’ın kokulu mercimeği varken dışarıdan mercimek alıyorsak hepimizin oturup düşünmesi gerekiyor’’

“AÇ TOPLUMDA HUZUR OLMAZ”

Üç; güçlü bir sosyal devlet. Karnı aç olanların, işsiz olanların olduğu toplumda huzur olmaz. Dört; sürdürülebilirlik. Bütün bu çabalar sürdürülebilir kılınmazsa bir süre sonra devletin içten içe çürüdüğünü görürsünüz. Bunun yolu liyakatli bir sistemi devlette egemen kılmaktır.

CHP’nin 37. Olağan İstanbul İl Kongresi’nde yaptığı konuşmada, işsizlik sorununa dikkat çekti. Hatay Valiliği önünde ‘çocuklarım aç’ diyerek kendisini yakan Adem Yarıcı için “Böyle ucuz siyasi manevraları millet yemez” diyen Ağrı Belediyesi’nin AKP’li Meclis Üyesi Selma Gökçen’e tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, “Hala iktidar kanadından olup bu olayı ucuz siyasi manevra olarak nitelendiren bir kadının insanlığını yitirmesine üzülüyorum” dedi.

“NASIL OLDU DA KENDİSİNİ YAKAN BİR İNSANA KAYITSIZ KALDIK?”

Nasıl oldu da kendisini yakan bir insana karşı bu kadar kayıtsız kaldık? Milli Kurtuluş savaşını veren bir toplum nasıl olur da akıl dağılması sürecine girer.

Bu yükü, bu acıyı çözecek olan bizleriz. Kim olursa olsun onun sorunlarını çözmek için kararlıyız. İktidar olacağız bütün bunların tamamını çözeceğiz.

Sorunları anlatmak kolay yaşıyorsunuz. Sadece Hatay’da kendisini yakmadı vatandaş. Mclisin duvarının dibinde de yaktı. Onlarca kişi var sesini duyurmaya çalışan.

Asıl soru: Bütün bu sorunları nasıl çözeceğiz. Beş temel sorunu yazacaksınız cebinizin bir tarafında olacak. Dış politikadaki yanlış içeride işsizliği doğurabilir, ekonomide daralmalara yol açbilir. Ekonomide yanlış aldığınız bir karar Türkiye’nin ekonomide geriye gitmesine yol açabilir.

Nasıl çözeceğiz bu sorunları: Dört ayaklı bir strateji ile bütün bu sorunları aşacağız.  1. ayağımız: Kesinlikle bu ülkeye gerçek anlamda demokrasiyi kadın erkek eşitliğini, yargı bağımsızlığını medya özgürlüğünü getireceğiz.

Kanada’da Güney Kore’de Japonya’da ne varsa, demokrasik standartlar açısından ne gerekiyorsa tamamını yapacağız. Üniversitelerde her türlü düşünce özgürce tartışılacak.

Farklı düşüncelerden korkan bir toplum sağlıklı bir gelecek inşaa edemez.  Demokrasisi gelişmemiş hiçbir ülke büyümemiştir. Gelişmek, dünyada saygınlık kazanmak istiyorsanız demokrasinizi geliştireceksiniz. Demokratik bir parlamenter sistemi yeniden inşaa edeceğiz. Eskiye döneceğiz değil.

“TÜRKİYE ÜRETTİĞİ ZAMAN İŞSİZLİKLE MÜCADELE EDECEK”

Tamamen darbe hukukundan arınmış bir demokratik parlamenter sistemden söz ediyoruz. 12 Eylül, 20 Temmuz sivil darbesinin olduğu bir hukuku kabul etmiyoruz. İkinci ayağı: Üreten Türkiye. Fabrikada, tarlada, üniversitelerde üretmelidir Türkiye. Sinemadan tiyatroya, öyküden şiire kadar.

  1. yüzyılda iki büyük güç olduğunu herkes kabul ediyor. Silahlı gücünüz ve kültür gücünüz vardır. Eserleriniz dünyanın her tarafına ulaşıyorsa sizden güçlü bir toplum yoktur. Üretimin önündeki bütün engelleri kaldırmak zorundayız.

Türkiye ürettiği zaman işsizlikle mücadele edecektir, saygınlık kazanacaktır. Yozgat’ın kokulu mercimeği varsa biz dünyadan mercimek ithal ediyorsak önce Yozgatlıların oturup düşünmesi lazım.

Her şeyimiz var. Olmayan vatandaşı, üreticiyi düşünen siyasi irade. Bu iradeyi birlikte inşaa edeceğiz. Türkiye her alanda üretecek. Bir şeye daha ihtiyacımız var. Ürettiğiniz katma değeri hakça bölüşmezseniz orada sorun çıkar. Üçüncü ayak: Hiç kimsenin aç ve açıkta küçlü bir sosyal devlet inşaa etmek zorundayız.

Bir sitemimi söyleyeyim, öz eleştirimi yapayım: Aile sigortasını yeteri kadar anlatamadık.Hedef ne: Kişinin doğumundan ölümüne kadar açlığın ve yoksulluğun olmadığı bir toplum inşaa etmek. İşsizliğin, açlığın olduğu bir toplumda huzuru bulamazsınız. Sosyal devlet yardım ederken onun yoksulluğunu afişe etmeyecek. Sosyal devleti bütün kurum ve kurallarıyla inşaa etmek zorundayız.

Dördüncüsü: Sürdürülebilirlik. Bütün bu çabaları sürdürülebilir kılmanız lazım. Sürdürülebilir kılmazsanız devletin içten içe çürüdüğünü görürsünüz. Bütün yol arkadaşlarımın şu örneği bütün toplantılarda vermelerini isterim: Devlet bakidir, siyasi partilere devleti geçici olarak yönetmeleri için oy verirler. Siyasi partiler ve devlet arasında önemli farklar var. Devlette şef olmak için üniversiteyi bitirmek, şeflik sınavını kazanmak zorundasınız.

Daire başkanı olmak için kamuda en az 7 yıl çalışmak, birikim deneyim sahibi olmak zorundasınız. Bakan olmak için iki şeye ihtiyaç var: Savcılıktan iyi hal kağıdı, ilkokul diploması. Devleti ayakta tutan liyakattir. Siz devletin içindeki liyakatı bozarsanız devlet içten içe çürümeye başlar.

Türkiye’nin temel sorunlarını belirleyen, bu temel sorunları nasıl çözeceğini ifade eden tek parti var: CHP

Gittiği yerde şunu söylerler: CHP her şeyi eleştirir. Neyin nasıl yapılacağını söylemez. Her yerde yürekten söyleyin.”

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir