Gündem

Dünya Sağlık Örgütü Yetkilisi Değerlendirdi: Türkiye İçin Endişeliyim

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Avrupa Bölgesi Acil Durumlar ve Bulaşıcı Hastalıklar Direktörü Dr. Nedret Emiroğlu, Türkiye'nin corona virüs ile mücadelesini değerlendirdi ve insanların bu tedbirlere uyma konusunda endişelendiğini belirtti.

Dünyanın genelini esir alan corona virüsten en çok etkilenen yer haline gelen Avrupa’daki son durumları Dünya Sağlık Örgütü adına inceleyen Dr. Emiroğlu, Türkiye ve Avrupa’nın yaşadığı bu kötü dönemi, AA muhabirine değerlendirdi.

Corona virüsle ilgili gelişmeleri ve verileri yakından takip eden Emiroğlu, corona ailesinin içinde bulunan yeni bir virüs tehlikesi yaşanabileceğini açıkladı.

Bu yeni virüsün aynı şekilde corona virüs gibi bütün dünya etkileyip etkilemeyeceğine dair Emiroğlu şu açıklamaları yaptı:

“Beklemediğimiz bir durum değil. Özellikle, genelde küreselleşme, seyahatler, kişilerin ülkelerine geri dönmesi durumunda zaten gideceğini, enfeksiyona yol açacağını tahmin ediyorduk. Bu bir zaman meselesi. Diğer bölgelerde çıkmayacak demek değil bu. Bildiğiniz gibi DSÖ de pandemi olarak nitelendirdi. Yani tüm dünyada riskin çok yüksek olduğunu söyledik. Yeni bir virüs olması ve kişilerin buna karşı bağışıklık durumunun olmaması sebebiyle ciddi bir risk gösteriyor.”

Dr. Emiroğlu, virüse yaz geldiğinde ne olacağı sorulduğunda şunları söyledi:

“Şu anda elimizde böyle bir değişikliği düşündürecek ya da kanıtlayacak bir veri yok maalesef. Bekleyip görmemiz lazım. Halen çok yeni bir virüs. Bulaştıkça, dünyaya yayıldıkça daha fazla bilgi alıyoruz. Biliyorsunuz aşısı yok ve virüse yönelik direkt tedavi yöntemi de yok. Sadece kişilerdeki bulgular neyse onlara yönelik tedavi yapmak durumundayız. Bulaşıcılığı oldukça yüksek.”

TÜM YAŞ GRUPLARINA GENEL BİR MESAJ VERİYORUM

Corona virüsün diğer bütün hastalıklara göre daha hızlı bulaştığını ve yayıldığını belirten Emiroğlu şu sözleri ekledi:

“Ölümlerin yüzde 96’sı, şu ana kadar vakaların yüzde 87’si ileri yaş grubunda gözüküyor: 60 yaş ve üzerinde. Ama bu, genç yaş grubunda görülmediği anlamına gelmiyor. Onlarda daha hafif ilerliyor hastalık ama yine de enfekte olabiliyorlar. Tüm yaş gruplarına kendilerini korumaları için genel bir mesaj veriyorum. 60-65 yaş üstünün özellikle dikkat göstermesi lazım. Bu anlamda, Türkiye’nin aldığı 65 yaş üzerine özel koruyucu önlemler doğru bir çizgide. Yaklaşık yüzde 40’ı çok hafif geçiriyor. Genelde daha genç yaş grubu. Yüzde 40’ı orta şiddette geçiriyor. Yüzde 20 ileri şiddetli vakalar var. Bunun yüzde 5 civarı çok kritik bir seviyeye ulaşıyor, yoğun bakımda tedavi altına alınması, semptomların takip edilip tedavi edilmesini gerektirecek kadar. Maalesef şu andaki verilerimize göre yüzde 2 ila 4 civarında vakayı kaybediyoruz.”

AVRUPA’YA ÖZEL BİR DURUM DEĞİL

Corona virüsün neden Avrupa’yı özellikle İtalya ve İspanya’yı bu denli etkilediği sorulduğunda Emiroğlu, “Avrupa’ya yönelik özel bir durum olduğunu düşünmüyorum. Bütün dünyada ve sistemlerde görüyoruz ki birçok ülke bu denli hızla yayılan ve bu denli ağır hastalığa neden olabilecek bir salgına hazırlıklı değil.” cevabını verdi.

Avrupa’daki vaka sayısının artmasını vurgulayarak “İtalya’da sağlık personelinin özverili çalışmalarıyla bütün yoğunluk yaşam kurtarmaya odaklanmış durumda. İtalya’da arttı. Geride kalan ülkelerde de artış görüyoruz. Örneğin İspanya’da şu anda çok ciddi bir artış var. Almanya, Fransa gibi diğer ülkeler onu takip ediyor.” dedi.

İNSANLARA NELERİ YAPMALARI GEREKTİĞİ VURGULANMALI

Corona virüs salgınına yönelik yapılacak çalışmaların her sektörde karşılığının alınması gerektiğini ve özellikle hastanelerin her biriminde önemli gelişmeler sağlanması gerektiği DSÖ yetkilisi tarafından bir kez daha vurgulandı.

Emiroğlu,”Çok dinamik bir strateji uygulamak zorundasınız. Sürekli duruma ve verilere bakıp, toplumun bütün sektörlerine, en üst düzeyde politik kararlılıkla diğer gerekli sektörleri dahil ederek ama en önemlisi, insanlara neleri yapmaları gerektiğini anlatarak onların katılımını sağlamanız gerekiyor.” şeklinde ifade etti.

DSÖ yetkilisi Emiroğlu, Çin’in etkili yöntemlerle ve sıkı hasta takibiyle iki ayda salgını yok ettiğinin altını çizerek,”Şu anda Çin çıkışlı vaka görmüyoruz. Ülkeleri de karşılaştırmak yanlış şu aşamada. Henüz salgının çok erken aşamalarındayız. Bir ülkeye daha erken girmiş olup, epidemiyolojisini daha sonra diğer ülkeler takip edebilir. Ülkeler de öğreniyor.” diye konuştu.

TÜRKİYE’NİN DAHA DUYARLI OLMASI GEREKİYOR

Emiroğlu Türkiye’yi yakından incelediğini belirterek, “Şu ana kadar alması gereken bütün önlemleri almış durumda ancak halkın katılımı ne kadar, o biraz beni endişelendiriyor. Sanıyorum son dönemde hassasiyet ve duyarlılık arttı. Şehirlerden boş sahneler görebiliyorum ama daha önce toplumun önerilere harfiyen uyması çok önemli.” dedi.

Dr. Nedret Emiroğlu,corona virüs (Covid-19) salgınından korunmak için şunların yapılması gerektiğini önerdi:

“Toplum bazında kişilerin duyarlı olmalarını, tüm koruma önlemlerini almalarını öneriyorum. El yıkamak çok önemli, öksürürken koluyla yüzünü kapatması çok önemli. Fiziksel mesafe dediğimiz 1-1,5 metrelik mesafeyi koymak çok önemli. Özellikle toplumun bir araya geldiği durumlarda örneğin temel ihtiyaçlarını karşılamak için gittikleri markette olduğu gibi.”

HASTALIĞIN YAYILMA SÜRECİ

Emiroğlu, corona virüsün neden ve nasıl bu kadar hızlı bir şekilde yayıldığı sorusunu şöyle cevapladı:

“Hastalık, damlacık yoluyla yayılıyor. Çok küçük parçacıklar bunlar. İnsanlar konuşurken ya da öksürürken çıkardığı her zaman göremediğimiz, grip gibi hava yoluyla bulaşan hastalıklardan biraz daha farklı. Ağır olduğu için bu damlacıklar çok uzun mesafe katedemiyorlar. En fazla gittiği 1-1,5 metre mesafe. O anlamda önerdiğimiz o mesafeyi koymak önemli. Ya da öksürürken, yüzü kapatmak önemli. Semptomları bilmek çok önemli. En fazla gördüğümüz bulgular, ateş, kuru öksürük, nefes darlığı, yine gripte olduğu gibi. Burun, solunum yolu akıntısı daha az görüyoruz. Bunlara karşı bilinçli olmaları, kendilerini ve sadece kendilerini değil, riskli grubu korumaları açısından da çok önem arz edecek.”

Dr. Emiroğlu, kronik rahatsızlığı olanların özellikle daha da dikkatli olmaları gerektiğini ve dışarıyla olan herhangi bir temasın onları oldukça kötü etkileyebileceğini vurguladı.

AŞILAR REKOR DÜZEYDE HIZLA GELİŞTİRİLDİ

Emiroğlu, Dünya Sağlık Örgütü tarafından koordinasyon sağlanarak verimli bir tedavi yönteminin oluşturulması için bütün kaynakların kullanıldığını aktardı.

Sağlanan koordinasyonla yapılan çalışmaların hızlandırılmasının amaçlandığını söyleyerek, “Aşıyla ilgili 20 kadar çalışma var. İlk deneysel çalışma ABD’de bir gönüllüye yapıldı. Tabii aşı üretimi, önceki hastalıklarla karşılaştırdığımızda rekor düzeyde hızla geliştirildi. Genelde aşı üretimi epey bir zaman alır. Bu yine en üst düzeyde bu işin önemini ve kararlılığını gösteriyor. Ama tabii aşının etkinliği nedir, zararlı bir yan etkisi var mı, bunlar klinik araştırmalarla belirlenecek. Bu süreç, normalde oldukça uzun zaman alıyor diğer hastalıklara baktığınız zaman 18-20 ay gibi. Umarım, Kovid’e karşı bu koordinasyonla biraz daha hızlanacağını ümit ediyorum.” dedi.

HEMEN HEMEN BÜTÜN ÜLKELERDE TANI KONULUYOR

Daha önce yaşanan Ebola gibi salgınlardan sonra DSÖ’nün acil durumlarda ne yapacağına dair ajandasının kuvvetlendiğini belirten Emiroğlu,”Onun olumlu etkilerini görüyorum. DSÖ, başından itibaren stratejileri çok net belirledi. Şu anda az gelişmiş ya da orta düzeydeki ülkelerde sağlık sistemlerini hem hizmet anlamında hem ülkelerin hastalığı tespit edip, temasları takip etme aşamasında destek olabilecek tüm aktiviteleri yapıyor. Şu anda hemen hemen bütün ülkelerde hastalığın laboratuvar teyidi yapılabiliyor.” ifadelerini kullandı.

“Pandemi ilanında geç mi kalındı” sorusuna cevap olarak da “Pandemi ilan edilse de edilmese de tüm hazırlıklar, yapılan tüm stratejiler ve çalışmalar hiçbir değişiklik göstermedi. Pandemi ilanının bir avantajı ülkelerdeki politik kararlılığı ve diğer sektörlerin biraz daha dahil olmasına destek oldu. Açıkçası ben bu anlamdaki eleştirilerin çok haklı olduğunu düşünmüyorum. Hepimiz aynı hastalığa karşı mücadele veriyoruz. Bu dönem birleşme dönemi. Herkesin birlikte çalışması gereken bir dönem. Sonra tabii geriye dönülüp bakılacak, ileride böyle bir olayla karşılaştığımız zaman daha hızlı daha etkin nasıl bir yanıt verebiliriz.” diye konuştu.

TEDBİRLERLE BU ZİNCİRİ KIRMAYA ÇALIŞIYORUZ

Corona virüsün dünyanın geleceğine dair tahminleri sorulduğunda DSÖ yetkilisi Dr. Nedret Emiroğlu, son olarak şunları söyledi:

“Bunu, milyar dolarlık soru diye yanıtlıyorum. Önlemlerle salgın eğrisini düzleştirmeye çalışıyoruz. Bir anda vaka sayısının çok fazla artıp, sağlık sistemlerinin onlara yanıt veremez hale gelmesini engellemek için bütün bu evde oturmalar, okul kapatmalar, toplu etkinliklerin yasaklanması, özel riskli gruplara yönelik önlemlerle vaka sayılarını azaltmaya çalışıyoruz ve zaman kazanmaya çalışıyoruz bir yandan. Özellikle toplumda enfeksiyon zincirini kırarak, yani hasta kişi kim ve toplumda temasları kim, bunları nasıl birbirinden ayırabiliriz, bu önlemleri yerine getirmek, sonucu belirleyecek. Olumlu bir örneğimiz var: Çin bunu 2 ayda bitirdi. Çin, enfeksiyon zincirini kırdı, tamamladı. Umarım diğer yerlerde de etkin çalışmalarla bunu yapabiliriz.”

Son dakika gelişmeleri güncel, kamu haberleri ve personel alım ilanlarını mobil uygulamamız üzerinden anlık olarak haberdar edeceğiz. Mobil uygulamamızı ücretsiz indirmek için TIKLAYIN.

Kamuilanlari.com | ANKARA

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir