Gündem

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: Her An İkinci Covid-19 Dalgası Gelebilir

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, katıldığı bir programda hiçbir şeyin eskisi gibi olamayacağını ve Covid-19 salgını kapsamında alınan tedbirler ile uzun bir süre daha yaşamayı sürdüreceğimizi belirtti. Kalın, Covid-19 salgınına dair açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Covid-19 salgını ile mücadelenin neresinde olunduğuna dair değerlendirmelerde bulundu. Kalın, normal hayata dönüşün nasıl ve ne zaman gerçekleşeceğine dair açıklamalar yaparak, “Bu salgın dönemi dinamik bir süreç. Aldığımız tedbirleri hep salgının seyrine göre güncelleyerek geldik. Burada Cumhurbaşkanımızın siyasi liderliği ve devlet başkanlığı koordinasyonunda Sağlık Bakanlığımız, Bilim Kurulumuz ve ilgili bütün bakanlıklarımız yoğun bir mesai içerisindeler. Sorumluluk ve hassasiyetle hareket ediyorlar. Martta bu vakaların Türkiye’de görülmeye başlamasıyla çok hızlı hareket ederek Cumhurbaşkanımızın da talimatlarıyla bir dizi tedbirleri açıkladık.” sözlerini dile getirdi.

Kalın, bu kritik dönemde düzenin bir kısmını sağlık alanında alınan önlemlerin oluşturduğunu ve diğer kısımları ise kamu düzeni, medya, iletişim ve gıda sektörü gibi alanların kapsadığını vurgulayarak, yapılan yatırımlardan bahsetti.

İKİNCİ DALGA HER AN GELEBİLİR

Kalın’ın sözlerinin devamı ise şu şekilde:

“Tedarik zinciri, ulaşım bütün bunları düşününce burada bir ekosistem var. Alınan tedbirler bu sistemin bütün girdileriyle beraber alındı. Normalleşme, tedbirlerin esnetilmesi süreci de bu birimlerden gelen girdiler, öneriler ve değerlendirmelerle her gün güncelleniyor. İnsanlarımız yaklaşık 2 aydır evlerinde, normal hayat ritminden uzaklaştığı için herkes ‘Ne zaman normale dönecek?’ sorusunu soruyor. Bu tamamen bizim elimizde. Sağlık Bakanlığımızın her gün açıkladığı tedbirlerin uygulanması ve bunların neticeleri çerçevesinde güncellenecek bir süreç. Biz başta ‘Panik ve rehavet yok.’ dedik. Virüs bizden daha güçlü değil. Şimdi gelinen bu aşamada. Buna ikinci aşama diyebilirsiniz. Normalleşmenin ilk safhaları diyebilirsiniz. Bu süreçte de rehavete yer yok. Normalleşme rehavet veya gevşemek demek değildir. Virüs etkisini koruyor. İkinci dalga her an gelebilir, başka ülkelerden gelebilir.”

RAMAZAN’DA BİRTAKIM ÖNLEMLER ALINACAK

Kalın, rehavete kapılıp tedbirleri hayatımızdan çıkararak değil de yavaş yavaş ama hala tedbirli bir şekilde normalleşme sürecinin uygulanacağını belirterek, şunları dile getirdi:

“Normalleşme derken korona sonrası sürecin yeni normal olduğunu akıldan çıkarmayalım. Yeni normalin şartları, dinamikleri, parametreleri şu anda inşa ediliyor. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Bu tedbirlerle yaşamaya uzun bir süre daha devam edeceğiz. Maskeyle yaşamaya, sosyal mesafeye dikkat etmeye, kalabalık ortamlara girmemeye, bazı işlerimizi online yapmaya, belki evden çalışmaya, toplu hareketlerden uzak durmaya devam edeceğiz. Önümüzde Ramazan Bayramı var. İnsanlar haklı olarak ne olacağını soruyor. Bu da büyük oranda önümüzdeki bir hafta içinde ortaya çıkacak tabloya bağlı. Ama ramazanda da birtakım tedbirlerin alınması kuvvetle muhtemel.”

“BU BİRLİK NEDEN VAR?”

Kalın, Covid-19 ile mücadelede Avrupa Birliği’nin bu süreci nasıl yürüttüğüne dair değerlendirmelerde bulundu ve birlik beraberlik fikrinin zayıflatıldığını belirtti.

Kalın, “Zaten İngiltere’nin ayrılmasından sonra AB içerisinde devam eden tartışmalarla beraber AB fikri konusunda şüphecilikle atbaşı gidiyordu. Bu salgına hazırlıksız yakalanan Avrupa ülkeleri özellikle İspanya, İtalya, Fransa ardından İngiltere… İngiltere AB üyesi değil ama Avrupa kıtasında olması nedeniyle… Bu tartışmalar hızlandı. Bu dönemin en önemli özelliklerinen biri belki her şey çok radikal bir şekilde değişmeyecek ama tarihin hızı arttı. Bizim günlük hayatımızın hızı yavaşladı ama tarihin hızı ve kırılgan noktaları daha belirgin hale geldi, hızlandı. O küresel düzenin bağışıklığının ne kadar zayıf olduğu ortaya çıktı. Bunun en akut yaşandığı yerleden biri de AB oldu. İster istemez böyle bir dönemde dayanışma gösterilmediği zaman üye ülkeler ‘Bu birlik neden var?’ diye sorgulamaya başladı.” dedi.

YALNIZCA AB DEĞİL HEPSİ SORGULANIYOR

Yalnızca AB’nin değil de bir yandan da diğer büyük uluslararası kuruluşların da tartışmaya dahil edildiğini belirten Kalın, sözlerini şu şekilde noktaladı:

“BM’nin etkinliği ve meşruiyeti de sorgulanıyor. Dünya Sağlık Örgütü bu süreçte ne kadar etkin oldu? Bunlar sorgulanıyor. İslam İşbirliği Teşkilatı, İslam ülkelerinin en üst çatı kuruluşu olarak ne kadar etkili oldu? G20 sorgulanıyor. Kaçınılmaz olarak bu sorgulama bundan sonra da devam edecek. Eğer uluslararası kurumlar kendilerine çekidüzen verirlerse bu dayanışma ruhunu, iş birliği ortamını güçlendirirlerse, paylaşmayı yaygınlaştırırlasa, adil paylaşmayı çoğaltabilirlerse bu krizi fırsata dönüştürebilirler. Eğer gerekli tedbirler alınmazsa bu kurumlarla ilgili meşruiyet tartışmaları bundan sonra daha fazla hız kazanacak.”

Son dakika gelişmeleri güncel, kamu haberleri ve personel alım ilanlarını mobil uygulamamız üzerinden anlık olarak haberdar edeceğiz. Mobil uygulamamızı ücretsiz indirmek için TIKLAYIN.

Kamuilanlari.com | ANKARA

İlgili Makaleler