GündemKamu Haberleri

Nisan ayında 40 bin öğretmen ataması ve sözleşmeli öğretmenlerin kadroya alınması açıklaması!

TBMM’nde bugün öğretmen atamaları ve ücretli öğretmenlerin kadroya alınması ile ilgili konular gündemin ana başlığını oluşturdu. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un geçtiğimiz günlerde 107 bin 909 öğretmen açığı olduğuna dair yaptığı açıklamalar üzerinden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 20 bin öğretmen alımını müjde olarak duyurması eleştirildi. 2021 Nisan ayında 40 bin öğretmen alımı yapılması teklifi veren Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, sadece 12 ilde 138 bin öğretmen açığı olduğunu ve Pandemi koşullarında 250 bin öğretmene ihtiyaç olduğunu vurguladı…

Öğretmen atamaları hakkında diğer bir açıklama ise İYİ Parti’den geldi. İYİ Parti Grubu Adına konuşan Antalya Milletvekili Feridun Bahşi, seçim meydanlarında öğretmenlere vaad edilen 3600 ek göstergenin hemen verilmesi gerektiğini belirtti. Öğretmen atamaları, ücretli öğretmenlerin ve sözleşmeli öğretmenlerin hak kayıpları konularına değinen Bahşi ve Kaya şu çarpıcı açıklamalarda bulundu;

ÖĞRETMEN AÇIĞI

CHP’li Yıldırım Kaya: Millî Eğitim Bakanlığı kendi resmî açıklamasında diyor ki: “107.909 öğretmene ihtiyacım var.” Sayıştay da diyor ki: “Sadece ve sadece 12 ilde 138 bin öğretmen açığı var.” Sağlık Bakanlığı bünyesinde kurulan Bilim Kurulu diyor ki: “Pandemi koşullarında eğitim öğretim yapacaksanız 250 bin öğretmene ihtiyaç var.” Peki, saray Eğitim Bakanı ne yapıyor? “20 bin öğretmen alacağım.” diyor. 20 bin öğretmenle kapalı olan 20 bin köy okulunun sorununu çözemezsiniz. Hani köy okullarını açacaktınız, yüz yüze eğitimi sağlıklı koşullara getirecektiniz?

Bugün, Ankara sokaklarında, Türkiye’nin dört bir yanından yürüyerek gelen öğretmenler var. Bu öğretmenler diyor ki: “107.909 öğretmen değil, 2021 yılında 60 bin öğretmen atayın.” İl emri tayini bekleyen, eşine kavuşmak için, çocuğuna kavuşmak için bekleyen 1.183 öğretmenin feryadı var.

ÜCRETLİ ÖĞRETMENLER

Ücretli öğretmenler diyor ki: “Bizim aramıza ayrılık tohumları ektiniz. Biz KPSS’ye girdik ama siz kendi yandaşlarınızı mülakatla atadınız. Mahkeme kararlarına rağmen haklarımızı vermediniz.” Bu öğretmenlerin çığlığını duymayacaksak kimin çığlığını duyacağız?

Sevgili arkadaşlar, Kurtuluş Savaşı’nın en kritik döneminde, Sakarya Meydan Muharebesi devam ederken 15 Temmuz-21 Temmuz 1921 tarihleri arasında Ankara’da Muallimler Şûrası toplanır. Mustafa Kemal Atatürk’ün -Kurtuluş Savaşı daha bitmemiş, cumhuriyet ilan edilmemiş ama- yüreğindeki inanç “Kurtuluş Savaşı’nı kazanacağım. Bağımsız Türkiye’yi ilan edeceğim, Türkiye’nin bağımsız kalabilmesi için yeni bir eğitim anlayışına ihtiyaç var.” diyor.

40 BİN ÖĞRETMEN ALIMI

Bunun için de eğitim devrimlerini gelecek nesillere taşıyacak öğretmenlere ihtiyaç vardır.” diyor ve öğretmenler şûrasına katılıyor. İşte, öğretmenlere verilen değer bu. Bugün ise atama bekleyen öğretmenlerin sorununu çözmüyorsunuz. 3600 ek gösterge sözünüz var, bu sözün üstüne söz söylenmez, eylem yapılır. Gelin, eş birleştirmesini, il emri tayinlerini yapalım. Sözleşmeli öğretmenlerin sorunlarını çözelim. 40 bin öğretmen atamasını nisan ayında gerçekleştirelim. İşte, o zaman yüz yüze eğitim öğretim yapılabilir. İşte, o zaman siz, lise öğrencilerini ölüme terk etmeden yüz yüze sınav yapabilirsiniz. Bunları çözmeden, öğretmen sorunlarını çözmeden bunları yapamazsınız. Ama siz öğretmenin sorunlarını çözemezsiniz.

”250 Bin Öğretmen Ataması Yapacağız”

Allah’ın izniyle Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında öğretmenler meslek kanununu çıkaracağız, 3600 ek göstergeyi vereceğiz, 250 bin öğretmen atamasını yapıp öğretmenlere hak ettiği değeri hep birlikte vereceğiz; hiç kimse umutsuzluğa kapılmasın.

ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNİN İTİBARI ALINAN KARARLARLA YOK EDİLMİŞTİR

İYİ PARTİ GRUBU ADINA FERİDUN BAHŞİ (Antalya)- Değerli milletvekilleri, cumhuriyetimizin kurucusu, büyük önder, başöğretmen gazi Mustafa Kemal Atatürk; eğitim ve öğretimin ülke geleceğinde oynadığı rolün önemini “Öğretmenler, yeni nesil sizlerin eseri olacak.” diyerek vurgulamıştır. Ülkemizin bugün ve gelecekte bağımsız ve onurlu yaşayabilmesinin yegâne yolu eğitim ve öğretim vasıtasıyla nesillere öğretilecek olan millî değerler sisteminden geçmektedir. Türk milletine mensubiyet şuurunun anlamlandırılmasında, yayılmasında yeri doldurulamaz bir fonksiyona sahip olan öğretmenlerimizin şevk ve heyecan içinde bu görevlerini yerine getirmeleri için gerekli şartların hazırlanması devletin temel görevleri arasındadır. Gelecek nesillerin sorumluluğunu içinde barındıran öğretmenlik mesleğinin başta ekonomik olmak üzere her alanda hak ettiği itibarlı konuma gelmesi sorumluluk sahibi herkesin dikkat etmesi gereken bir husus olmalıdır. Günümüzde öğretmenlik mesleğinin itibarı ve onuru ne yazık ki alınan kararlarla yok edilmiştir.

ÖĞRETMENLERE 3600 EK GÖSTERGE

Öğretmen mutsuz ise umut dağıtamaz, öğretmenin mutsuz olduğu bir ortamda ise başarı sağlanamaz. Öğretmeni mutlu etmek ve ona destek olmak yetkili kurumların başlıca görevidir. Öğretmene geliri, geçimi, emekliliği itibarıyla mesleğine yaraşır bir konum mutlaka sağlanmalıdır. Ek ders ücreti artırılmalı, öğretmen yardımlaşma ve dayanışma sandığı kurulmalıdır. Seçim meydanlarında vadedilen 3600 ek gösterge sözleri artık bir an önce yerine getirilmelidir.

SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMENLERE KADRO

Değerli milletvekilleri, bu iktidar döneminde öğretmenlik mesleğinin saygınlığı yerle yeksan olmuş, yerlerde sürünmektedir. Öğretmenlik mesleği “kadrolu”, “sözleşmeli” ve “geçici” diye saçma sapan kategorilere ayrılmıştır. Geçtiğimiz yıl 81 ilde 81 bin öğretmen ücretli öğretmen olarak çalıştırıldı. Eğitimde “ücretli öğretmen”, “geçici öğretmen” diye bir ayrım olur mu Allah aşkına? Eğitimde kalitenin düşük olduğunu hemen herkes dile getiriyor. Ücretli öğretmen görevlendirilmesi eğitimde kaliteyi düşüren en önemli sebeplerden birisidir. Bu sebeple bu öğretmenlerin derhâl kadroya alınması gerekmektedir. Sayıştay raporlarına göre 138 bin, valilik resmî beyanlarına göre 150 bin, Millî Eğitim Bakanlığına göre ise 107 bin öğretmen açığı varken 20 bin öğretmen atamak ne demektir? Salgın sürecinin eğitime verdiği tahribatın giderilmesi için bir an önce öğretmen açığı giderilmelidir. Kamudaki tasarruflardan bahsedenlere şunu ifade etmek istiyorum: Saray koleksiyonunuzdan tasarruf edin, alımı açıklanan son model arabalardan tasarruf edin, 12 uçaktan tasarruf edin ama eğitimden tasarruf etmeyin. Asıl itibar saray, uçak, araba koleksiyonları değil eğitimdeki başarıdır.

Kaynak: https://kamuisilanlari.net/

İlgili Makaleler