Osmanlının popüler içeceği bin derde deva çıktı: Boza ve leblebi ikilisi kansere dahi meydan okuyor!
Kış aylarının gelmesi ile beraber eski nostaljiyi yeniden yaşatan boza leblebi ile bir araya gelerek lezzetini yeniden ortaya koyuyor. Büyük küçük pek çok kişinin soğuk havaların gelmesiyle yeniden severek tükettiği bu lezzet Osmanlı döneminden gelen bir gelenek olmasının dışında soğuk algınlığına, gribe ve boğaz ağrısına iyi geldiği biliniyor. Kış aylarının gelmesi ile beraber bağışıklık sisteminde yaşanan çöküş şifacı besinlere yönelmeyi hızlandırdı. Araştırmalar geçmişten günümüze geleneksel boza, tarçın, leblebi üçlüsü öksürük ve enfeksiyon çeşitleri başta olmak üzere kanser hastalığına dahi iyi geldiğini ortaya kondu.
Ağaçların yapraklarını dökmeye başlaması ile beraber sonbaharın kendini iyiden iyiye hissettirdiği kışa hazırlık sürecinde hem şifası hem de tadı ile sevilen boza yeniden satışa sunulmaya başlandı. Kadim kültürü yansıtan ve darıdan yapılan boza içerisinde arpa, çavdar, yulaf, mısır, buğday gibi çeşitli tahıl ürünleri bulunuyor. Bunların her biri A ve B vitamini başta olmak üzere E vitamini yönüyle de şifacı bir besin kaynağı oluşturuyor.
BOZA İÇİNDE HANGİ VİTAMİN VE MİNERALLER YER ALIYOR?
Boza’nın içerisindeki tüm karışım malzemeleri demir, fosfor açısından zenginlik sunarken A vitamini B1 ve B2 vitamini ve E vitamini yönü ile de sağlığı destekliyor. Solunum yolu ile ilgili enfeksiyon yaşayanlar kuru öksürük sahipleri doğal şifa kaynağı bozayı tüketebilir.
İçerisindeki vitamin ve mineraller soğuk algınlığını yavaşlatıcı bir etki sunar. Çocukların bronş tıkanıklığına iyi gelerek daha rahat nefes alabilmelerini zamanla öksürük probleminin iyileşmesini sağlıyor. Solunum yollarına rahatlık sunarak hastalık aşamasında iyileşme sürecini de hızlandırıyor. Yapılan tespitler boza içerisinde bulunan farklı vitamin ve minerallerin inatçı adı verilen geçmeyen kronik öksürüğe dahi şifa sunduğu ortaya kondu.
BOZANIN FAYDALARI NELERDİR?
Her derde olarak görülen boza vücutta savunma sistemini daha da geliştirerek kansere karşı mücadele edebilmeyi kuvvetlendiriyor. Vücut direncini artırıyor hazmı kolaylaştırarak bağırsakların dengesini yeniden yerine getiriyor. İçinde bulunan asitler vücuda zarar vermeyen aksine metabolik dengeyi yeniden oluşturan bir özelliğe sahiptir. Bu yönüyle anne adayları için de öneriliyor. Bebekleri için süt oluşumunu arttırıyor. Doğal olarak mineral ve vitamin geçişini hızlandırıyor. Bebeğin daha sağlıklı kemik yapısına sahip olmasını destekliyor. Özellikle çocuklarda gelişim döneminde kemikleri kuvvetlendirerek yaşlılık dönemine de hazırlık sunuyor. İçerisindeki B vitamini vücudun kaybetmiş olduğu enerjinin kazanmasını da destekliyor. Sporcular için de öneriliyor.
