Aleviler Almanya’da Kamu-Tüzel Kişiliği Statüsünü Elde Etti!

Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu (AABF), bugün tarihi bir kazanıma imza attı. Bugün Almanya’nın NRW (Kuzey Ren Vestfalya) Eyaleti’ne bağlı Düsseldorf Parlamentosu tarihi bir karar aldı.

AABF, 30 yıllık mücadelesi sonucunda Almanya’nın NRW Eyaletinde kamu-tüzel kişiliği statüsünü kazanmış oldu. AABF Genel Başkanı Hüseyin Mat, Düsseldorf Parlamentosu önünde yaptığı açıklamada, kamu kuruluşu olma kazanımın hangi somut hakları beraberinde getirdiğini şöyle özetledi:

Bu tarihi kazanımla kiliseler hangi haklara ve yetkilere sahiplerse Aleviler de aynı haklara ve yetkilere sahip olacaklar.

Aleviler bir inanç ve bir kamu kurumu olarak devletle eşit göz hizasında olacak.

Aleviler, devletin denetiminde olmamak koşuluyla bir partneri statüsünü elde etmiş oldu.

Alevilerin özerklik ve bağımsızlık statüsü daha güçlü hale geldi. Bu kararla Alevi inancı ve değerleri Almanya’da devletin teminatı altına, anayasal güvence altına alınmış oldu.

AABF Genel Başkanı ve AABK Eşit Başkanı Hüseyin Mat, Düsseldorf parlamentosu önünde yapılan basın açıklamasında şunları söyledi:

“BU KARAR DÜNYADA BİR İLK OLMA ÖZELLİĞİ TAŞIYOR”

“Bugün 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü. Böyle bir günde böyle bir hakkın elde edilmesi bizim için son derece önemli.

Bugün tarihi bir gün yaşıyoruz. Biraz önce Parlamento’da yapılan oturumda oy birliğiyle Almanya’da yaşayan yüzbinlerce Alevi’yi ilgilendiren çok değerli bir karar alındı. Bu karar aynı zamanda dünyada bir ilk olma özelliğini taşıyor. Aleviler hangi ülkede yaşarsa yaşasınlar elde etmiş oldukları en yetkili bir haktan bahsediyoruz. Bu hak aynı zamanda Almanya’da anayasal olarak talep ettiğimiz bütün haklarımızı elde ettiğimiz anlamına geliyor.”

ALEVİLER 30 YILLIK MÜCADELEYLE HANGİ HAKLARI ELDE ETTİ?

“Almanya’da 30 yıldır verdiğimiz mücadele sonucunda anayasal bütün haklarımızı elde ettik. Yaklaşık 60 yıl önce Almanya’ya misafir işçi olarak gelmiştik. Geldiğimiz gurbet, bizim yeni vatanımız oldu. Aleviler 30 yıl önce akıllarını, gönüllerini, vicdanlarını birlediler, örgütlendiler, Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu’nu kurdular. 30 yıl içerisinde çok önemli başarıların ve kazanımların altına imza attık. Almanya’da Alevliği kendine özgü bir inanç olarak kabul ettirdik. Cemevlerimiz ibadethane olarak kabul edildi. Ana, dede, pirlerimiz inanç önderleri olarak kabul edildi. Alevilik derslerini Alman devlet okullarında veriyoruz. Üniversitelerde Alevi kürsülerinin kurulmasına ön ayak olduk. Eyaletlerde hak eşitliği anlaşmalarını imzaladık. Alevilerin kutsal sembolleri, Alman Federal Parlamentosu’nun İnançlar Odası’nda hakettiği yeri aldı. Almanya Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK)’nun daimi üyesiyiz. Almanya Cumhurbaşkanı, Başbakanı, Bakanlar düzeyinde yapılan bütün zirvelerde temsil ediliyoruz; görüşlerimizi paylaşıyoruz. Almanya’nın en güçlü, prestiji yüksek sivil toplum kuruluşu hüviyetine kavuştuk. Almanya’da bir olduk, diri olduk ve 30 yıllık mücadele sonunda bugün elde ettiğimiz kazanımla iri olduk.”

“KAMU-TÜZEL KİŞİLİK STATÜSÜNÜ ELDE ETTİK”

30 yıl önce Dernek statüsüyle kurulduk. Daha sonra Alevilik kendine özgü bir inanç, Aleviler de bağımsız bir inanç toplumu olarak kabul edildi. Bugün büyük bir onurla, büyük bir gururla, mutlulukla kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz. Parlamento Başbakanı ve milletvekillerine teşekkür ediyoruz. Biraz önce parlamentonun aldığı kararla, Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu oybirliğiyle bugünden itibaren kamu-tüzel kişilik hüviyetini, statüsünü elde etti. Başta Almanya’daki Aleviler olmak üzere dünyadaki Alevilere hayırlı olsun. Bu bir tarihi kazanımdır, yeni bir açılımdır. Yeni bir mücadelenin başlangıcıdır.”

“İNANCIMIZ VE DEĞERLERİMİZ ANAYASAL GÜVENCE ALTINA ALINDI”

“Bu statüyü elde ettiğimizde büyük haklara sahip olacağız. Kamu-tüzel kişiliği elde etmenin önemli başlıklarını sizlerle paylaşmak istiyorum. Kamu kuruluşu olmak bizim açımızdan bir onur nişanıdır. Bu tarihi kazanımla kiliseler hangi haklara ve yetkilere sahiplerse Aleviler de aynı haklara ve yetkilere sahip olacaklar. Bir inanç ve bir kamu kurumu olarak devletle eşit göz hizasında olacağız. Devletin denetiminde olmamak koşuluyla bir partneri statüsünü elde etmiş olduk. Özerkliğimiz ve bağımsızlığımız daha güçlü olacak. Bu kararla inancımız ve değerlerimiz Almanya’da devletin teminatı altına, anayasal güvence altına alınmış oldu.”

“BU KAZANIM, ZULMEDENLERLE HESAPLAŞMAMIZ ANLAMINA GELİYOR”

“Bu hak elde edilen sıradan bir hak değildir. Kalu beladan beri verilen tarihsel bir mücadelenin ikrarın sonucunda elde edilmiş bir haktır. Yaşadığımız coğrafyalarda Anadolu’da, Mezopotamya’da yıllarca çok haksızlıklara uğradık. İnkar edildik. Asimilasyon politikalarına maruz kaldık. Katliamlar yaşadık. Çok ağır bedeller ödedik. Bugün elde edilen bu karar, bu haksızlığı yapanların kendi tarihleriyle de yüzleşmesi anlamına geliyor. Bizi katledenlerle hesaplaşacağız diyorduk. Bugün bu hakkı elde etmiş olmamız, bize haksızlık yapan ve zulmedenlerle de Türk-İslam senteziyle de hesaplaşmamız anlamına geliyor.”

“DÜNYA ALEVİ HAREKETİ AÇISINDAN ÖNEMLİ BİR KAZANIM”

“Bu karar, dünya Alevi hareketi açısından da önemli bir güçtür. Önemli bir pozisyondur. Dünyanın ve Avrupa’nın en güçlü devletlerinden bir tanesi olan Almanya’da bu hakkı elde ettik. Katletmekle, inkar etmekle, asimilasyon politikalarıyla siz başarılı olamazsınız. İşte bugün İnsan Hakları Günü. Hangi devletin anayasasında eşitlik varsa, özgürlük varsa, inanç özgürlüğü varsa, eşit vatandaşlık ilkeleri varsa bu haklar ivedilikle uygulanmalıdır. Almanya buna güzel bir örnektir. Umuyoruz ki Ortadoğu’da, Mezopotamya’da, Türkiye’de Aleviler ve bütün mazlum haklar, bütün inançlar ve bütün kimlikler en kısa zamanda kazanımlarını elde ederler.”

BU KAZANIMIN ARKASINDA KİMLER VAR?

“Bu kazanımın arkasında yüz binlerce gönüllü canımız var. 30 yıl boyunca gecesini gündüzüne katan, yağmur çamur demeden çoluk çocuğunun rızkını, zamanını bu mücadeleye veren canlarımız var. Kurucu üyelerimiz başta olmak üzere Cemevlerimize, kadınlarımıza, gençlerimize, inanç kurulumuza, kültür-sanat kurulumuza, bölgelerimizde hizmet veren yönetici arkadaşlarımıza, 30 yıldır katkısını esirgemeyen bütün canlarımıza teşekkür ediyorum. Bu kazanım onların kazanımıdır. Bu kazanım, bugün aramızda olmayıp Hakk’a yürüyen canlarımızın kazanımıdır. Dünyada yaşayan bütün Alevilerin kazanımıdır, değeridir. Ayrıca Almanya’da elde ettiğimiz bu hak, Almanya’da 160, Avrupa’da 300 Cemevimizi, 14 Federasyonumuzu bir çatıda birleştiren üst kurumumuz Avrupa Alevi Birlkleri Konfederasyonumuzun kazanımıdır.

Kalu beladan beri mücadele veren aşıklarımızın, ozanlarımızın, pirlerimizin, sanatçılarımızın, bilim insanlarımızın, herkesin kazanımıdır. Türkiye Alevi Bektaşi Federasyonumuzun da kazanımıdır. Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri Genel Merkezimizin de bir başarısıdır. Alevi Kültür Derneklerimizin de bir başarısıdır. Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfımızın da bir başarısıdır. Demokratik Alevi Derneklerinin de bir başarısıdır. Bağımsız Cemevlerimizin, dergahlarımızın bir başarısıdır.”

Exit mobile version