Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun toplantılarıyla netleşecek olan 2023 yılı asgari ücreti öncesinde açıklamalar arka arkaya gelmeye başladı. Son olarak ‘gerçekçi’ bir ücret sinyali veren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan; “Şu anda bu konuyla ilgili çalışmaları başta Vedat hocamız olmak üzere arkadaşlarımız yapıyorlar. İnşallah bundan öncekilerden çok daha farklı bir hazırlığın içinde olduğunu biliyorum. Ama biz, havada uçuşan değil de yere sağlam basan adımları atacağız ki zihinlere iyi yerleşsin” demişti. Bugün asgari ücret ile ilgili bir açıklama daha geldi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ardından açıklamalar gerçekleştiren Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Bilgin ise; “Biz sermaye düşmanlığı yapmayız ama sermayenin emek düşmanlığı yapmasına müsaade etmeyiz. Aralıkta yeniden asgari ücret komisyonu toplanacak, bir araya geleceğiz. Bu tahribatı, enflasyonun emekçiler üzerindeki tahribatını ortadan kaldıracak bir düzenleme yapacağız” diye konuşmuştu. Asgari ücrete ilişkin açıklama bu kez sektörden geldi. Fransa’nın başkenti Paris’te 345 Türk firmasının katılımıyla düzenlenen SIAL Gıda ve İçecek Fuarı’nda önemli açıklamalar gerçekleştiren İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, asgari ücret ile ilgili de konuştu.
AVDAGİÇ, ASGARİ ÜCRET İLE İLE İLGİLİ KONUŞTU
Gündeminde asgari ücret olan Avdagiç, “Kamu ve iş dünyası olarak bu yüksek enflasyonun yaşandığı dönemde en büyük sorumluluğumuz, özellikle ücretli kesimin alt segmentlerinde bulunan çalışanların hayat standartlarını makul noktada tutmak. SGK sigorta primine esas kazanç üst sınırı memur maaş zammı ya da enflasyon oranında artırılmalı. Gelir vergisi dilimleri asgari ücret artışı nispetinde güncellenmeli. Kıdem tazminatı üst limitinde katlamalı artış olmamalı” diyerek, fikrini belirtti. Ardından Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) primlerine değinen Avdagiç, “SGK üst limiti asgari ücretin 7.5 katı oldu. Bu daha evvel 5 katıydı, sonra 6.5 katı olmuştu. Son olarak da 7.5 katı oldu. Dolayısıyla asgari ücrette yapılan artış, aynı zamanda işverene tavan ücrette de enflasyonun üzerinde ilave prim maliyeti anlamına geliyor. SGK üst limiti 50 bine yaklaştı. Bizim beklentimiz, SGK üst limitinin asgari ücret artış oranı üzerinden değil, memur maaşına yapılan zam veya enflasyon oranı nispetinde artırılması. Şu anda SGK üst limiti son 5 yıla baktığınız zaman reel olarak yüzde 40-45 artmış durumda” açıklamalarında bulundu.
AVDAGİÇ, VERGİ DİLİMİ DÜZENLEMESİ ÇAĞRISI YAPTI
Bir süredir hem işçi hem de işveren sendikalarının ortak olarak talep ettiği vergi dilimi düzenlemesinde bir çağrı da Avdagiç’ten geldi. Avdagiç, konuyla ilgili açıklamalarında; “Şu anda belli bir rakamın üzerindeki maaş alanlara bakarsak, çalışanın eline geçen şirketin ödediğinin yüzde 55’ini ancak buluyor. Vergi dilimleri enflasyon kadar ya da asgari ücret artışı kadar artmadı. Böyle olunca bir elimizle verdiğimizin bir kısmını başka bir elimizle geri aldık. Diyelim ki asgari ücretin 2 katı maaş alan biri var. Normal olarak asgari ücret yüzde 50 artmışsa, net ücretin de yüzde 50 artması lazım. Vergi dilimleri yüzde 50 artmadığı için siz işveren olarak o artışı yapıyorsunuz ama çalışanın eline o artışın yüzde 5-6 altında para geçiyor net olarak. Bu sefer iki taraf da mutsuz oluyor. İşveren diyor ki ‘Kardeşim ben artırdım.’ Ücretli de diyor ki, ‘ya kardeşim artırdın da benim elime yüzde 5-6 eksik geldi. Yani bizim esas sıkıntı çektiğimiz konu bu. Dolayısıyla mutlaka ve mutlaka bundan sonra vergi dilimleri asgari ücret artışı nispetinde güncellenmeli. Enflasyon kadar olduğu zaman gene geri düşeceğiz çünkü orada bir refah payı da ekleniyor. Brüt ücretteki artışın net gelir üzerindeki yansımasını ve piyasaya gerçek katkısını ancak bu şekilde görebiliriz” ifadelerini kullandı.