Aşı olmak istemeyenlere yeni yasaklar getirilebilir iddiası!

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca Çin’den 11 Aralık’ta koronavirüs aşısının geleceğini duyurmuştu. Bilim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz, aşı olmak istemeyenlere yeni yasakların getirilebileceğini söyledi. Ama diğer taraftan Prof. Dr. Ahmet Saltık, gelecek olan aşıların Evre 3 testlerinin yapılmadan, biyogüvenirliği ölçülmeden yapılması halkın sağlığını tehlikeye atacağını, bunun büyük bir risk oluşturduğunu söyledi.

Sağlık Bakanı Koca, aşı uygulamasının zorunlu olmayacağını, isteğe bağlı yapılacağını ve toplumun aşı olması için ikna edilmesi gerektiğini söyledi. Bilim Kurulu Üyesi Kayıpmaz ise, Bakan Koca’nın bu açıklamalarından sonra, aşı olmayanlar için yasaklar getirileceğini belirtti. Bu şekilde, henüz Evre3 testi yapılmayan, güvenirliği tam rapor ile ispatlanmamış aşıları insanların olması sağlanacak. Bu konuda Prof. Dr. Ahmet Saltık ise ‘’Sakın Ha’’ diyerek hükümet yetkililerini aşı konusunda şu ifadelerle uyardı;

AŞI 11 ARALIK’TA GELİYOR AMA…

İktidar şu anda panik içinde. Hükümet bir an evvel aşı sürecine geçmek ve yangının hızını kesmek isterken arka arkaya hatalarını yapmayı sürdürüyor. 11 Aralık’ta aşının Çin’den geleceği söyleniyor ama bu olanak değil. Çünkü bu aşı TÜBİTAK laboratuvarlarında veya başka bir test merkezinde biyogüvenlik çalışmaları yapılmadı. Bakın çok kritik bir noktadayız. Buradan iktidarı uyarıyorum.

EVRE 3 RAPORLARININ GÖRÜNTÜLENMESİ GEREKİYOR

İki şey olağanüstü önemli… Birincisi, evre 3 raporlarının görüntülenmesi. Gerek Çin’den veya baka ülkelerden alınacak aşıların, hiç birinin kapsamlı, doyurucu raporları yayınlanmış değil. Buda kesinlikle risk oluşturan durumdur. Evre 3 raporları yayınlanmadan yaygın bir aşı yapmak suçtur. İnsan yaşamına kasıttır. Çünkü on yıllardır yerleşmiş rutin süreç böyledir. Evre 3 raporları yayınlanmadıkça, toplu aşı uygulamasına geçilmez. Çin evreniş noktasında belki bir yanlış yapıyor… Kendi gözlemlerine dayanan bir aşı… Çin, bine yakın sağlık çalışanını aşıladı ancak bunu da olağanüstü durum olduğunu açıklayarak yaptığını duyurdu.

Dünya Sağlık Örgütü zaten salgın koşullarını gözeterek özel ve hızlandırılmış bir süreç izlediğini söylüyor. Bu sürecin ötesinde bir olanağın verilmesi mümkün olamaz. Verilen ödün, Evre 3’ün yüzde 50 düzeylerinde olması. Eğer Türkiye’ye getirilen aşının Evre 3 testi yüzde 50’nin altında ise ne olacak? Bunu test ettirmeden toplu aşı uygulamasına geçilemez.

”SAKIN HA DİYEREK SESLENİYORUM!”

İktidara bir kez daha ‘’Sakın Ha’’ diyerek sesleniyorum. Paniğe kapılıp bir başka hataya, güvenirliği kanıtlanmamış, Evre3 raporları yayınlanmamış bir aşıyı uyguladığınızda, oluşabilecek yaygın bir komplikasyona izin vermeyin. Bu bir insanlık suçu olur. Yani geldiğimiz şu kritik durumda Çin’den veya başka bir ülkeden gelen Koroanvirüs aşısının tüm testleri yapılır, biyogüvenirliği raporlanır ve bunu bilim  insanları değerlendirir. Daha sonra burada elde edilen tüm sonuçları aynen halka yansıtılır. Evre3 raporlarından sonra kelimesine dahi dokunmadan aynen kamuoyuna aktarılması gerekir.

GÜVENLİK TESTLERİNİ YAPMAK ZORUNDALAR

İkincisi, belki bundan da önemli, getirdiğiniz aşının Türkiye’de biyogüvenirlik çalışmalarını yapmanız gerekiyor. Hangi ürün, hangi aşı olursa olsun, hangi kan ürünü olursa olsun ülkeye girdiğinde o ülkenin halk sağlığı açısından, ülkenin referans laboratuvarları o ürünün güvelik testlerini yapmak zorundadırlar. Yani daha açık söylemek gerekirse, gelen bu aşının deney kobaylarına uygulanması gerekmektedir.

BİYOGÜVENLİK TESTİ NE KADAR SÜRÜYOR?

Dolayısı ile bu Biyo güvenirlik testi en az 3 hafta sürer. Çin’den aşı eğer ayın 11’inde gelirse Türkiye’ye, bu aşılardan yeterli miktarda örneklem çekilerek, her bir parti için bu ayrı ayrı yaparak, belli oranlarda bir örneklem üzerinde çalışmak gerekiyor. Yapılacak tüm test sonuçlarının açıklanması gerekiyor. Ve bu çalışma sonuçlarını herkes görecek.

Exit mobile version