Covid-19 Aşısı İçin Onay Alan İlk Türk Prof. Dr. Şahin Aşı Tarihini Açıkladı!

Covid-19 salgınına karşı bağışıklık kazandıracak aşıya dair umutlandıran bir haber geldi. Prof. Uğur Şahin, bu aşı için onay alan ilk Türk doktor oldu ve aşının sene sonuna doğru piyasaya sürülebileceğini dile getirdi.

Bütün dünyayı olumsuz etkileyen ve her geçen gün can kaybına sebep olan Covid-19 için aşı geliştirme araştırmaları sürüyor. Covid-19’a bağışıklık kazandıracak aşının onayını alan Prof. Uğur Şahin, hem bu konuda ilk Türk doktor oldu hem de aşının ne zaman piyasaya sürüleceğine dair açıklamalarda bulundu.

Şahin, “ilk 8 haftada aşının 500 kişi üzerinde daha sonraki klinik deneylerde ise on binlerce insan üzerinde deneneceğini belirterek,” Türkiye ile de temas halindeyiz. TUBİTAK ve TÜSEB ile görüşüyoruz. Görüşmeler olumlu geçmesi durumunda 2 ay içerisinde Türkiye’de klinik deneylere başlayabiliriz” şeklinde konuştu.

Dünyanın her noktasında bilim insanları tarafından Covid-19’a çare bulmak adına yapılan çalışmalar sürerken, Almaya’dan umutlandıran bir haber geldi. Prof. Uğur Şahin, Covid-19 aşısı için test onayı alan ilk Türk doktor oldu ve konuya dair önemli açıklamalarda bulundu.

6-8 HAFTA İÇİNDE SONUÇLARA ULAŞACAĞIZ

Prof. Dr. Uğur Şahin, Almanya tarafından aşı testi için onay aldıktan sonra, deneylerine 23 Nisan tarihi itibariyle başladıklarını söyleyerek, “Biz klinik deneylere 23 Nisan’da başladık. Şimdi değişik aşı dozlarında çalışıyoruz. Her gün 5-10 kişiye bu aşıyı veriyoruz. ABD’de de aşı deneylerine başladık. ABD’de iki ayrı şehirde bu çalışmalarımız devam ediyor. Gelecek 6-8 hafta içerisinde kullandığımız aşıların yan etki yapıp yapmadığını, dozunu ve bağışıklık sistemindeki verdiği reaksiyonları öğreneceğiz. Aşı yaptığımız insanlarda virüsü yok edip etmediğini kontrol edeceğiz” şeklinde konuştu.

SENE SONUNDA PİYASAYA SÜRÜLEBİLİR

Prof. Dr. Şahin, aşının denemesine başladıkları hafta 500 kişi üzerinde deney yaptıklarını ve sonraki deneylerinde bu sayının on binleri bulacağını dile getirerek, “İlk 8 haftanın içinde 500 kişide bu aşıyı deneyeceğiz. Bu 500 kişide denedikten ve aşıdaki dozumuzu bulduktan sonra binlerce kişide bu aşı denenecek. Normal olarak bir aşı piyasaya sürülmeden önce on binlerce insanda deneniyor. Yan etkilerine bakılıyor, aşı reaksiyonlarına bakılıyor ve aşı olan insanların hastalık geçirip geçirmediği kontrol ediliyor” dedi.

Ne zaman piyasaya sürüleceğine dair ise şu açıklamaları yaptı:

“Bu aşı çalışmaları küresel bir problemdir. Bunu ancak beraber çalışarak çözebiliriz. Bunu anlayarak biz iki büyük şirketle beraber çalışmaya başladık. Birisi Çin’deki , Çin’de deneyler yapmak için diğeri ise Pfizer şirketi. Biliyorsunuz Pfizer şirketi dünya çapında aşı deneyleri yapıyor ve Pfizer ile beraber çalışarak bu klinik deneyleri çok çabuk yaparak bitirmek istiyoruz. Sene sonuna kadar aşımızı piyasaya çıkarmak için yeterince kişiye aşıyı vermek istiyoruz. Deneyler pozitif çıkarsa eğer bunu sene sonunda inşallah piyasaya çıkartabiliriz.”

TÜRKİYE’DE İKİ AY İÇİNDE DENEYLERE BAŞLARIZ

Olumlu görüşmeler yapılırsa Türkiye’de de iki ay içinde deneylere başlayabileceklerini aktaran Şahin, “Türkiye’de TUBİTAK ve TÜSEB ile beraber görüşmelere başladık. Bu görüşmelerde ‘Türkiye’de klinik deneyleri yapalım mı?’, ‘Ne zaman yapabiliriz?’ bunları konuştuk. Bu konuşmalar henüz sonuç vermedi ama klinik enstitü bulursak ve Türkiye’de zamanlı bir şekilde aşı deneylerine başlayabilirsek bunu düşünüyoruz. Görüşmelerimiz iyi giderse Türkiye’de 2 ay içerisinde klinik deneylere başlayabiliriz” şeklinde değerlendirmede bulundu.

“Bizim şirketimizde 1300 kişi çalışıyor ve bu 1300 kişiden 400’ü aşı araştırmasıyla ve aşıyı üretme konusunda çalışıyor. Çin’de 120 kişi kadar çalışıyor. Pfizer’da ise 500 ila 700 kişi arasında insan çalışıyor. Klinik deneylerde binlerce insan çalışacak. Bu yüzden bu deneyleri hızlı şekilde yapabileceğimizi düşünüyoruz”

NASIL BÜTÜN DÜNYAYA GÖNDERİLECEK?

Şahin, aşı piyasaya sürüldükten sonra bütün dünyaya kavuşturmak adına neler yapılabileceğine dair şu değerlendirmelerde bulundu:

“Şimdi şu anda aşıların dozunu bilmiyoruz. Bu aşıyı milyarlarca insana ulaştırmaya çalışıyoruz. Yaptığımız aşı genetik aşı. Teknoloji yenilikleri kullanıyoruz. Birkaç hafta içinde milyonlarca doz aşı üretebiliyoruz. Üretme kapasitesini ise hem Pfizer ile beraber çalışarak hem de Almanya’da büyütmek istiyoruz. Bunun için çok fazla masraf yapıyoruz. Bu aşı için yapılan tüm çalışmalar için 1,5 milyar dolar gerekecek. Bugüne kadar da 100 milyon dolardan fazla harcadık. Bu masraflı bir olay. Ancak en nihayetinde bu en mühim ilaçlardan birisi”

YENİ SALGINLARA HAZIR OLMAMIZ GEREKİYOR

Şahin, ileride yaşanabilecek salgınlara karşı nasıl önlemler alınabileceğine dair ise “Covid-19 bize gösteriyor ki yeni salgınlara hazır olmamız gerekiyor. Dünyada bazı devletler güzel bir şekilde hazırlandı. Türkiye’de de hazırlık ve planlar vardı. Yeni bir salgın çıkarsa daha hızlı bir şekilde hareket etmemiz lazım. Bunu yapmamız için aşı üretimlerini daha önceden hazırlamamız lazım. Klinik çalışmalara daha hızlı başlamamız lazım. Uluslararası şekilde çalışma planları gerekiyor ve bunu şimdi görüyoruz ki bazı devletler kendi planlarını yapıyor, kendi yollarınız çiziyor. Ancak bunu küresel bir şekilde çözmemiz lazım. Bunun için de plan uygulamamız lazım. Tüm ülkelerin birlikte çalışmaları lazım. Hem bilimde hem de klinik bakımdan birlikte çalışmak lazım.” diye cevap verdi.

HEM ABD HEM DE AVRUPA DESTEK İÇİN ARADI

Prof. Dr. Şahin, pek çok yerden aşı araştırmalarına destek aldıklarını söyleyerek, “Tabi ki bizim çalışmalarımızda en başta en mühim olan ilaç otoriteleriyle görüşüyoruz. Alman otoritesi var, Avrupa var, Amerika da var. Oradan tabi ki bize yardım geliyor. Bu aşı denemelerini klinik düzeye nasıl getirebiliriz bu konuda yardımcı oldular. Politikadan hem ABD’den hem Avrupa’dan bizi aradılar. Yardım teklifinde bulundular. Avrupa Birliği’nden de bize yardım teklifleri geldi. Masraflar bakımından ya da başka şekillerde yardımcı olabilir miyiz diye sordular” dedi.

TÜRKİYE’NİN PERFORMANSINI BEĞENİYORUM

Şahin, Türkiye’nin Covid-19 sürecinde geçirdiği günlere ve aldığı tedbirlere karşın da “Türkiye’deki oranları uzaktan görüyorum tabi ki. Başka ülkelere göre Türkiye’nin koronavirüsle mücadelesi çok iyi. Hasta sayıları az ve kontrolü çok güzel gerçekleştiriyorlar. Geçen hafta ABD’nin CNN kanalında Türkiye’de nasıl PCR testleri yapıldığını gördüm ve çok mutlu oldum. Türkiye bu performansı verdiği için, insanların sabırlı ve disiplinli bir şekilde bu virüse karşı tepki gösterdikleri için çok mutluyum. ““Türkiye’nin performansını uzaktan bakarak çok beğeniyorum. İnsanların sabırlı olduklarını ve dikkatli şekilde, disiplinli şekilde hareket ettiğini görüyorum. En önemli şey sabırlı olmamız gerekiyor. Bu virüs birkaç hafta içinde kaybolacak değil, bizimle kalacak. En azından 1,5-2 sene, herkese aşı gelene kadar bu virüsle mücadele etmemiz lazım. Disiplinli devam etmemiz lazım. Yavaş yavaş tabi ekonomiyi çalıştırmaya başlamamız lazım. İşimize dönmemiz lazım ama kuralları uygulamamız lazım. Sabırlı olursak bunu başarabiliriz” değerlendirmesini yaptı.

Son dakika gelişmeleri güncel, kamu haberleri ve personel alım ilanlarını mobil uygulamamız üzerinden anlık olarak haberdar edeceğiz. Mobil uygulamamızı ücretsiz indirmek için TIKLAYIN.

Kamuilanlari.com | ANKARA

Exit mobile version