Emeklilik hayali kuran kadınlara kötü haber!

25 yıl boyunca evli kalan kadınlara emeklilik verilmesi ile ilgili TBMM'ye sunulan kanun teklifinde kötü haber geldi.

Türkiye’de geçtiğimiz yıllardan itibaren evli kadınlar 25 yıl evli kalmaları durumunda emekli olma hayali kuruyordu. TBMM’ye sunulan resmi kanun teklifi ile daha da fazla mutlu olan kadınlara kötü haber az önce geldi.

TBMM’YE EMEKLİLİK KANUN TEKLİFİ SUNULMUŞTU

TBMM’ye CHP’li isimler tarafından sunulan kanun teklifi şöyle:

25 YIL EVLİ KALAN KADINLARA EMEKLİLİK İÇİN SUNULAN KANUN TEKLİFİ GENEL GEREKÇE

Cinsiyetçi iş bölümüne bağlı olarak *ev kadınlarının! sayısı her geçen gün artmaktadır.
Araştırmalar kadınların Yo 49’unun ücretsiz ev işçisi olduğunu, sadece 2019 yılında 500 bin
kadının ev içi hizmetler nedeniyle ücretli çalıştığı işlerinden ayrılmak zorunda kaldıklarını
göstermektedir.

Covid-19 pandemisi de pek çok kadının ekonomik özerkliklerini kaybetmesine, aileye
veya erkeklere bağımlı olmasına ve yoksullaşmasına neden olmuştur.

Kadınlara verilen ücretlerin düşüklüğü, işlerin eğreti olması, kamusal kreş ve bakım
hizmetlerine erişemeyişi kadınları ev içi rolleri kabul etmeye itmekte; çocuklara, bakıma
muhtaç yaşlı, hasta, engelli bireylere bakmaya mecbur kılmaktadır. Kadınlar evi çekip
çevirirken bütün ailenin yükünü sırtlanmakta, temizlikten, yemek yapmaya, çocukların
eğitiminden, alışverişe, bakım hizmetine her gün yeniden üretim işlerinin bütün aşamalarını
yerine getirmektedirler. Kadınların görünmeyen emeği üzerine kurulan bu düzen, erkek
egemen anlayışla şekillenen kadının ev içi rollerini de pekiştirmektedir.

Ev içi şiddet de yine ev kadınlarının karşı karşıya bulunduğu en ciddi risklerdendir.
Türkiye’de her gün en az bir kadın erkek şiddeti ile yaşamını yitirmektedir. Bunların önemli
bir bölümü eş ya da birinci derece akrabalarından yani ev içi şiddetten kaynaklanmaktadır.

Olağan koşullarda dahi kadınlar için dışarısı kadar tehlikeli olan evlerde Covid-19
pandemisi sürecinde özellikle de karantina döneminde evde kalan kadınlara yönelik erkek
şiddetinin ciddi oranda artması, evdeki gündelik işlerin ve bakım hizmetlerinin artan yükü
kadının emek sömürüsünün yeniden gündeme gelmesine neden olmuştur.

“Ev kadınlarının” emeklerinin bir karşılığı olmadığı gibi, sosyal güvenlik hakları ya
yoktur ya da “kocaya veya babaya bağımlı” olarak bulunmaktadır. Eşi işsiz ya da güvencesiz
ev kadınının da sosyal güvenlik hakları bulunmamaktadır. Önemli bir üretim alanı olan
evlerde ev kazaları adı altında görünmez kılınan çalışmaya bağlı kazalar ve hastalıklar
yaşanmaktadır. £ Türkiye’de iş yasasına göre haftada çalışma süresi 45 saattir. Kadınların ev
içi mesaisinin uzunluğuyla kıyasladığımızda kadınların ne kadar fazla karşılıksız emek
harcadığını görebiliriz. Türkiye’de bir araştırmaya göre ev kadınların yaklaşık 69.2’si ev
işlerini bir yardımcı olmadan tek başına yapmaktadır. İngiltere’de bir sigorta şirketinin
yapmış olduğu araştırmada; kadınların ev işleri ve çocuk bakımı için haftada ortalama 74 saat
vakit harcadıklarını göstermiştir. Bir ev içerisinde yapılan temel işler; yemek, temizlik, ütü,
çocuk bakımı gibi işler profesyonel istihdam alanında ayrı ayrı adlandırılan iş kollarıdır. Hane
içinde yapılan işler sayısız işkolunda yapılan işlere bedeldir. Evdeki üretimin piyasa karşılığı,
çamaşırhane, çocuk yuvası, huzur evi, kuru temizleme, lokanta, sağlık merkezi ve daha pek
çok sektörde üretilmektedir. Bakım hizmetlerinin kamusal alanda ve yurttaşlara bir hak olarak
sunulmaması sebebiyle engelli, hasta ve yaşlı bakıma muhtaç kişilere de evde kadınların
bakması bir zorunluluk haline gelmiştir. Sosyal devlet ilkesi gereği bakıma muhtaç kişilere
karşı asıl olarak devlet yükümlülüklerini üstlenmelidir. Kreş, bakıma muhtaç kişiler için rehabilitasyon merkezleri, çamaşırhaneler vb. ev içi işleri kamusallaştıracak politikalar hayata geçirilmelidir.

BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFİ

MADDE 1 – 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık
Sigortası Kanunun 3. Maddesine aşağıdaki bent eklenmiştir.

“32. Hane içi ücretsiz çalışan: Hane içerisindeki ücretlendirilmemiş aile içi iş
yükününün sorumluluğunu üstlenerek; ev ve aile ilişkileri ile evin yönetimi ve düzenlenmesi
mesleğini sürekli olarak yapan kişidir.”

MADDE ?- 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun 4.
Maddesinin 3. fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Birinci fıkranın (b) bendi gereği sigortalı sayılanlara ilişkin hükümler; 10/7/1953
tarihli ve 6132 sayılı At Yarışları Hakkında Kanuna tabi jokey ve antrenörler, bu Kanun
kapsamında sigortalı sayılmayı gerektirecek bir çalışması bulunmayan ve sosyal güvenlik
primleri Hazinenin Sosyal Güvenlik Kurumlarına aktaracağı yardımlar tertibinden karşılanan
hane içi ücretsiz çalışanlar hakkında da uygulanır. Hane içi ücretsiz çalışanlara ilişkin giderler
ayrıca genel bütçeden karşılanır.”

MADDE 3- 5510 Sayılı Kanunun 7 inci Maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine
aşağıdaki paragraf eklenmiştir.

* Hane içi ücretsiz çalışanlar için başvurdukları tarihi takip eden aybaşından itibaren,”

MADDE 4- 5510 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine
aşağıdaki alt bent eklenmiştir.

“12) Hane içi ücretsiz çalışanlar için bu niteliklerini kaybettikleri ay sonundan,”

MADDE 5- 5510 sayılı Kanunun 60 ıncı maddesinin ikinci fıkrasının ikinci cümlesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi ise tescil işlemi
taraflardan herhangi birinin tercihi yönünde yapılır.”

MADDE 6- Bu Kanun yayımını takip eden aybaşında yürürlüğe girer.

MADDE 7- Bu Kanun hükümlerini Cumhurbaşkanı yürütür.

TBMM’DE GÜNDEME BİLE ALINMADI

CHP ve HDP tarafından ayrı ayrı verilen kanun tekliflerinin TBMM’de Plan ve Bütçe Komisyonu’nda gündeme alınmadığı aktarıldı.

 

Exit mobile version