Goldman Sachs’tan Çarpıcı TL Raporu: ‘Değer Kaybı Sürecek, 12 Ay Sonra Dolar/TL 42 Olabilir!

ABD’li dev yatırım bankası Goldman Sachs, TCMB’nin faiz politikalarına ilişkin analizini paylaştı. Rapora göre Türk Lirası’ndaki değer kaybı devam edecek; 12 ay sonra dolar kuru 42 TL’yi bulabilir. İşte detaylar…

Uluslararası finans devi Goldman Sachs, Türkiye ekonomisine dair güncel bir analiz yayımlayarak Türk Lirası’nın (TL) önümüzdeki dönemdeki seyri hakkında çarpıcı tahminlerde bulundu. Raporda, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz indirim politikasını sürdürmesi nedeniyle TL’deki değer kaybının devam edeceği vurgulanırken, 12 ay sonra dolar/TL kurunun 42 seviyesine çıkabileceği öngörüldü. İşte küresel yatırım devinin dikkat çeken analizi ve ekonomistlerin yorumları…

“TCMB, Kontrollü Devalüasyonu Tercih Edecek”

Goldman Sachs’ın raporuna göre, Merkez Bankası’nın “daha düz bir değer kaybı” stratejisi izlemesi bekleniyor. Bu, TL’nin belirli aralıklarla kontrollü şekilde değer yitireceği anlamına geliyor. Ekonomistler, TCMB’nin 17 Nisan’daki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında 250 baz puanlık faiz indirimi yapma ihtimalinin hâlâ güçlü olduğunu belirtirken, “Faizlerdeki düşüşün TL üzerindeki baskıyı artırması kaçınılmaz” ifadelerine yer verdi.

Raporda dikkat çeken bir diğer nokta ise siyasi gelişmelerin ekonomiye etkisi. Yerel seçimler sonrası oluşan tabloya rağmen, Goldman Sachs, hükümetin “büyüme odaklı politikaları” sürdüreceğini ve bunun TL’yi daha kırılgan hale getirebileceğini kaydetti. Ancak ekonomistler, siyasi istikrarsızlığın kısa vadede büyümeyi çok etkilemeyeceği görüşünde.

JPMorgan da TL Üzerinde Kısa Pozisyonunu Sürdürüyor

Goldman Sachs’ın açıklamalarına paralel olarak, bir diğer küresel finans devi JPMorgan da TL’ye yönelik temkinli tavrını koruyor. Bloomberg HT’nin haberine göre, JPMorgan dolar/TL forward işlemlerinde kısa pozisyonunu sürdürüyor. Bu durum, yatırımcıların TL’nin gelecekte daha da değer kaybedeceği beklentisiyle hareket ettiğini gösteriyor.

Kısa pozisyon nedir?
Yatırımcılar, bir varlığın (bu durumda TL) fiyatının düşeceğini öngörerek, borç alınan varlığı piyasadan satar ve daha sonra düşük fiyattan geri alarak kar elde eder. JPMorgan’ın bu hamlesi, TL’ye olan güvensizliğin bir göstergesi olarak yorumlanıyor.

Neden 42 TL Tahmini? Enflasyon ve Dış Denge İlişkisi

Goldman Sachs’ın 12 aylık 42 TL tahmininin arkasında, Türkiye’nin cari açık ve enflasyon dinamikleri yatıyor. Analistler, TCMB’nin düşük faiz politikası nedeniyle TL’nin reel değer kaybının süreceğini, bunun da ithalat maliyetlerini artırarak enflasyonu tetikleyeceğini öne sürüyor.

Ekonomistler, “Kur artışı enflasyonu besler, enflasyon ise faiz artış talebini doğurur” döngüsünün kırılamamasının TL’yi savunmasız bıraktığını vurguluyor.

TCMB’nin Politikasına Eleştirel Bakış: “Riskler Artıyor”

Goldman Sachs raporunda, TCMB’nin “erken faiz indirimi” riskine dikkat çekiliyor. Faizlerin enflasyonun altında kalması, TL’yi daha az cazip hale getirerek dolarizasyonu artırıyor. Ayrıca, Merkez Bankası’nın net rezervlerindeki iyileşmeye rağmen, dış şoklara karşı kırılganlığın devam ettiği belirtiliyor.

Uluslararası Yatırımcılar Ne Diyor?
Küresel fon yöneticileri, Türkiye’ye yönelik portföy yatırımlarını “yüksek riskli” kategoride değerlendiriyor. Credit Suisse’in son anketine göre, yabancı yatırımcıların sadece %18’i TL varlıklara olumlu bakıyor.

Peki TL’yi Kurtarmak İçin Ne Yapılabilir?

Ekonomistler, TL’deki baskının azalması için şu adımların kritik olduğunu ifade ediyor:

  1. Faiz-Enflasyon Uyumu: Reel faizin pozitif bölgeye çekilmesi.
  2. Yapısal Reformlar: Cari açığı düşürecek üretim odaklı politikalar.
  3. Döviz Kuru Politikasında Şeffaflık: TCMB’nin kur hedefini netleştirmesi.

Ancak Goldman Sachs, önümüzdeki bir yılda bu adımların sınırlı kalacağını öngörerek, TL’nin volatil seyrinin süreceği uyarısını yineliyor.


Sonuç:
Goldman Sachs’ın raporu, TL’nin önümüzdeki dönemdeki zorlu sınavını gözler önüne seriyor. Yatırımcılar, 42 TL hedefinin gerçekçiliğini tartışırken, TCMB’nin faiz kararları ve hükümetin ekonomi politikaları kritik önem taşıyor. Gelişmeler, hem yerel tasarruf sahiplerini hem de küresel piyasaları yakından ilgilendiriyor.

Exit mobile version