Gündem

Libya tezkeresi Meclis’ten geçti, Genel Kurul’da neler yaşandı?

Kamuoyunda günlerdir tartışılan ve muhalefetin “Türkiye için ikinci Suriye bataklığı olacağı” iddiasıyla eleştirdiği tezkereye AKP, MHP, BBP ve bazı bağımsız milletvekilleri “kabul” oyu verdi.

CHP, İYİ Parti, HDP grupları ile parlamentoda temsil edilen partilerden TİP ve Demokrat Parti “ret” oyu kullandı.

Saadet Partisi’nin iki milletvekili ile Demokrat Parti’nin bir milletvekili oylamaya katılmadı.

Önce usul tartışması

TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un başkanlığında toplanan Meclis Genel Kurulu’nda, CHP’nin Şentop’un “olağanüstü toplantı” çağrısına itirazı nedeniyle önce usul tartışması yapıldı.

Şentop, içtüzük gereği gruplar dışında sadece birer milletvekiline lehte ve aleyhte söz hakkı tanınmasına karşın, taktir hakkını kullanarak, parlamentoda temsil edilen tüm partilerin sözcülerine söz hakkı verdi.

İYİ Parti: Türkiye iç savaşın etkin tarafı olacak

Son güne kadar tezkere konusundaki tutumunu kamuoyuna açıklamayan İYİ Parti grubu da, tezkere görüşmeleri öncesinde Genel Başkan Meral Akşener başkanlığında basına kapalı toplandı. Akşener, tezkereye “hayır” oyu vereceklerini açıkladı.

Genel Kurul’da partisi adına söz alan İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Aytun Çıray, tezkereyle Türk askerinin “Fizan’a gönderildiğini”, bu kararla Türkiye’nin Libya iç savaşının da “etkin tarafı” olacağını vurguladı.

Çıray, “Bu, ayrıca ülkemizi ve milletimizi Arap coğrafyasında bir nefret objesi hâline getirecektir. Yüce Meclisimiz izin tezkeresine bir başka açıdan daha geçit vermemelidir; bu da Suriye rejim güçlerinin Rusların da desteğiyle İdlib’de hâkimiyet kurmak üzere olmalarıdır” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Davet edildiğimiz yere gideriz” sözlerini de eleştiren Çıray, “Bu mantıkla davete ne gerek var? Kardeş Azerbeycan’ın topraklarının yüzde 20’si işgal altında hadi kalkın önce gidip orayı kurtaralım. Gerçekler ve çıkarlar vardır. Barış Pınarı Harekâtı’nı destekledik ne oldu? Bir tweet’le aslanlar gibi yürüyen Türk ordusunu durdurdunuz. Bu kadar önemli bir tezkere diyorsunuz ama burada bir bakan bile yok, ayıp” diye konuştu.

MHP: Bölgesel barışa katkı

Tezkereye “Evet” diyeceğini açıklayan MHP’nin Grup Başkanvekili Erkan Akçay, Libya ile yapılan anlaşmaların Türkiye’nin Akdeniz’deki hak ve hukukunun korunması yönünde atılmış isabetli bir adım olduğunu belirtti.

Doğu Akdeniz’deki kaynaklar nedeniyle Türkiye’ye karşı şer ittifakının kurulduğu savunan Akçay, “Bu tezkere kabul edilmezse Libya halkı Hafter tarafından insanlık dışı muameleye tabi tutulabilecektir. Afrika’daki diğer devletlerde Türkiye karşıtı oluşumlara moral verebilecektir. Bu tezkereyle Akdeniz’de mavi vatanımızı koruyor, Akdeniz’de haklarımızın gasp edilmesini önlüyoruz” dedi.

HDP: Sıfır barışa gelindi

HDP Grubu adına söz alan Adana Milletvekili Tülay Hatimoğluları Oruç, Libya ile imzalanan mutabakat muhtırasına da “Hayır” dediklerini anımsatttı. Meclis’in tezkere için olağanüstü toplanmasını “yadırgadığını” belirten Oruç tezkereye “net bir şekilde hayır” dediklerini belirterek şunları söyledi:

“Bu tezkere iktidarın muhteşem başarısızlığının ve değerli yalnızlığının tescil edilmesi anlamına geliyor. 2011’de Suriye’de iç savaş başladığından IŞİD, El Nusra çetelerine destek verildi. En nihayetinde komşularla sıfır sorundan komşularla sıfır barışa gelindi. Dört parça Kürdistan’da yaşayan Kürt halkıyla küskünlükler pekiştirildi.

“İhvancı Trablus hükümetinin meşruluğu bir tartışma konusudur. BM’yi arkasına alarak konuşan iktidara şunu soruyoruz: BM’nin silah gönderilmemesi kararı var ama bunu ilk delen Türkiye.”

CHP: BM Barış Gücü gönderilsin

Tezkereye “Hayır” diyen muhalefetin başını çeken CHP’nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Genel Kurul’da görüşmeler sürerken, sosyal medya hesabı üzerinden Libya’da iç savaşın sona erdirilmesi amacıyla BM Barış Gücü’nün vakit geçirmeksizin bölgeye gönderilmesi” çağrısı yaptı.

Kılıçdaroğlu, “Türkiye, bölgede istikrarın sağlanmasına önayak olmalı, tüm diplomatik çabasını bu yönde ortaya koymalıdır” ifadelerini kullandı.

Genel Kurul’da partisinin grubu adına söz alan CHP Genel Başkan Yardımcısı Ünal Çeviköz’ün mesajı da bu yönde oldu. Türkiye’nin Libya müdahalesinin meşruiyetinin uluslararası hukuk açısından tartışmalı olduğunu, buna onay veren bir Birleşmiş Milletler Genel Kurul kararı olmadığını belirten Çeviköz, “Telafisi güç durumla karşılaşmamak’ için tezkere istemek yerine Rusya ve Almanya gibi her iki tarafla da temas kurulmalı, diplomasi kanalları açık tutulmalıdır” dedi.

Tezkereyi “önceden planlanmamış, Saray’ın siparişi ile silahlı kuvvetleri Libya çöllerinde savaşa göndermek üzere hazırlanmış bir felaket çağrısı” olarak nitelendiren Çeviköz, özetle şu görüşlere yer verdi:

“Vatan evlatları Libya çöllerine bu şekilde sorumsuzca sevk edilemez. Libya’dan bir şehit haberi gelince ne yapacaksınız? Aileleri sıradan bir kazaymışçasına, oğlunuzun ölümü “kader” diyerek mi teselli edeceksiniz?

“Diyeceksiniz ki, sizin çözüm öneriniz ne? Bakın diplomasi derken inisiyatif almaktan söz ediyoruz. Madem ki Libya’ da UMH’yi BM’nin tanıdığı meşru hükümet olarak görüyorsunuz, o zaman BM’yi göreve davet edin. Bir BM üyesi olarak Türkiye’nin BM’yi böyle bir BM barış gücü oluşturulmasına, bu konuda bir karar alınmasına çağırma ve ön ayak olma hakkı vardır. Çağırın ve deyin ki biz Türkiye olarak böyle bir barış gücüne katkı vermeye hazırız. İşte o zaman siz de saygın bir uluslararası aktör olarak kabul edilebilirsiniz. Bunu yapmaya niyetiniz yok mu? O zaman biz bu kürsüden sizin için bu çağrıyı yapıyoruz.”

AKP: Ateşkes ve istikrarın sağlanmasına katkı tezkeresi

AKP Grubu adına ise partisinin görüşünü eski Milli Savunma Bakanı ve halen TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı da olan İsmet Yılmaz açıkladı. Hedeflerinin, Libya’daki siyasi sürecin başarılı bir şekilde “nihayete erdirilmesi” olduğunu belirten Yılmaz, “Bu tezkereye bir ad verilecekse, bu tezkerenin amacı Libya’da ateşkes ve istikrarın sağlanmasına katkı tezkeresidir” görüşüne yer verdi.

Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Her alanda köklü ilişkilere sahip olduğumuz Libya’da ateşkes ve barışın tesisine yardımcı olmak üzere Ulusal Mutabakat Hükûmetinin talebine olumlu yanıt verilmesi ulusal çıkarlarımızla da uyumludur. Tezkeremizin Gazi Meclisimizce kabulü hâlinde ülkemiz meşru hükûmete destek sağlayarak bölgeyi istikrarsızlığa sürükleyecek insani trajedilere yol açacak ve millî çıkarlarımıza halel getirecek oldu bittilerin ortaya çıkmasını önleyecektir.

“Türkiye, tezkerenin kabulü hâlinde uluslararası toplumda Libya’da meşruiyetin korunması için daha kararlı bir pozisyon alacaktır. Libya, sadece duygusal bağımızın olduğu bir coğrafya değildir; sahip olduğu kaynaklardan dolayı teröre bulanmış, meşru hükûmeti tehdit altına alınmış olan Libya Türkiye’nin de içinde olduğu bölgeye istikrarsızlık yayar.”

Saadet Partisi tavır mı değiştirdi?

Parlamentoda iki milletvekiliyle temsil edilen Saadet Partisi ise görüşmeler öncesinde tezkereyle ilgili 6 maddelik açıklama yaptı.

Saadet Partisi’nin açıklamasında, Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti ile imzalanan “Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması” anlaşmasını destekledikleri belirtilerek, “Bugün Libya halkının üçte ikisi meşru yönetim olan Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin kontrolünde olan bölgede yaşamaktadır. Bu, Libya halkı nezdinde, barış ve huzurun tesisi için asker gönderme kararının meşruiyetini artıran önemli bir karinedir” ifadeleri kullanıldı.

Partinin bu açıklaması nedeniyle “Evet” oyu kullanacağı kulislere yansıdı.

Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Cihangir İslam da, bu açıklama üzerine “kişisel olarak oylamaya katılmayacağını” sosyal medya hesabından duyurdu.

Partisi adına Genel Kurul’da söz alan Saadet Partisi Konya Milletvekili Abdülkadir Karaduman, tezkereye karşı olduklarını belirterek, “Libya’da yapılacak yanlışların vebali mevcut iktidarın omuzlarındadır. Biz bu vebale ortak olmak istemiyoruz. Libya’ya asker gönderilmesine ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresini kabul etmediğimizi Saadet Partisi adına ifade ediyorum. Hepinizi 1 Mart ruhuyla selamlıyoruz” dedi.

Karaduman konuşmasının ardından da Genel Kurul’dan ayrılarak oylamaya katılmadı.

‘Hükümetten geri dönüş almadık’

Partinin tavrı, kafa karışıklığı yaratınca, tezkere oylamasının tamamlanmasının ardından Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ömer Faruk Yazıcı, 6 maddelik yazılı açıklamayı kastederek, “Libya tezkeresi ile ilgili uyarı ve çekincelerini” ifade ettiklerini vurguladı.

Yazıcı, “Bu çerçevede çekincelerimizi, uyarılarımızı dile getirdikten sonra Meclis’te hükümet kanadının herhangi bir şekilde bu uyarıları dikkate alacağına dair geri dönüş alamadık. Bunun üzerine Konya Milletvekilimiz Abdulkadir Karaduman Bey de bugün Meclis kürsüsünden bu tezkerenin Saadet Partimiz açısından ne anlama geldiğini ifade etmiş ve partimizin tavrını tüm kamuoyuna duyurmuştur. Bu vesile ile bu vebale ortak olmayacağımızı Saadet Partisi olarak kamuoyuna bildirmiş olduk” dedi.

‘Sonunuz Enver Paşa’ya benzeyecek’

Parlamentoda 2 milletvekiliyle temsil edilen TİP’in Genel Başkanı Erkan Baş, savaş ve askeri operasyon politikalarına karşı olduklarını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Mustafa Kemal Trablusgarp’ta ne arıyordu?” sözlerini anımsatan Baş, “İnsan bildiğinden şüphe ediyor. Trablus o zaman Osmanlı toprağı değil miydi? Mustafa Kemal’i taklit etmeye çalışırken sonunuz Enver Paşa’ya benzeyecek” dedi.

Görüşmeler 3,5 saat sürdü

TBMM Genel Kurulu’nda Libya tezkeresinin görüşmeleri yaklaşık 3.5 saat sürdü. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli görüşmeleri başından itibaren izlerken, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, tezkere oylamasından kısa süre önce Genel Kurul’a geldi.

TBMM Başkanı Şentop, elektronik olarak yapılan “açık oylamada”, 509 milletvekilinin oylamaya katıldığını, 325 milletvekilinin “kabul”, 184 milletvekilinin “ret” oyu kullandığını açıkladı. Ancak TBMM tutanaklarında oylama 6 “mükerrer” oy nedeniyle farklı çıktı. Tutanaklara göre, tezkereye 332 milletvekili “kabul”, 183 milletvekili ise “ret” oyu kullandı.

Oylamada AKP, MHP, BBP “kabul” oyu kullanırken, CHP, HDP, İYİ Parti, TİP, Demokrat Parti “ret” yönünde oy kullandı, Saadet Partisi ile tek milletvekiliyle temsil edilen Demokratik Bölgeler Partisi oylamaya katılmadı. MHP’den istifa eden Bağımsız Milletvekili Erhan Usta ise “kabul” yönünde oy kullandı.

Tezkere ne getiriyor?

TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen tezkere, Libya’ya asker gönderme konusunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yetki veriyor. Tezkerenin süresi 1 yıl olarak belirlendi. Tezkereye göre Libya’ya gönderilecek “asker sayısı ve kapsamı, hangi bölgede görev yapacağı”, Cumhurbaşkanı tarafından belirlenecek.

Tezkerenin amacı ise “Milli çıkarlara yönelik her türlü tehdide karşı önlem almak, Libya’daki gayrimeşru grupların Türkiye’nin menfaatlerine yönelik saldırılarını bertaraf etmek, kitlesel göç gibi risklere karşı önlem almak, Libya halkına insani yardımların ulaşmasını sağlamak” olarak ifade ediliyor.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir