AK Parti ve MHP tarafından Meclis’te yasal düzenlemeyle, baca filtresi bulunmayan kömür santrallarına çevreye uyum için 2.5 yıl daha ek süre verildi. Milyonlarca vatandaşın sağlığını ciddi manalarda tehdit eden bu termik santrallerin filtresiz bacalarından çıkan gazlar, sadece insan sağlığını tehdit etmiyor aynı zamanda bulunduğu bölgedeki ekoloji dengeyi de olumsuz yönden etkiliyor. AKP iktidarı sigara sağlığa zararlı diyerek hem sigara fiyatların ek vergi koymuştu hemde araç içerisinde bile içildiği zaman 153 TL para cezası getirmişti. Ama sigara sağlığa zararlıdır diyen AK Parti yönetimi, insan ve çevre sağlığını yüzlerce kere daha fazla kirleten termik santrallerinin filtresiz bacalarına gelince, pekde insanların sağlığını düşünebilen, doğayı koruyan adımlar attığı pek söylenemiyor.
Bilim insanların üstüne basa basa, bu termik santrallerin bacalarına filtre takılsın demesine rağmen ve bu konuyu her konferansta dile getirmelerine rağmen maalesef, göz ardı edildi ve AKP ve MHP’nin oy çokluğu ile, bu fabrikaların daha fazla zehir saçmalarına izin verildi. Bir market poşetinin çevreye verdiği zararları öne sürerek vatandaştan poşet parası toplayan bu hükümet, ne oldu da, nasıl ikna edildi de, bu filtresiz bacalarla insanları zehirleyen bu fabrikalara 2,5 yıl daha izin verildi. Bir filtreleri takmak çok mu zordu?.. Çok mu maliyetli bir şeydi bu? Gerçi sormadan edemiyoruz… İnsanların sağlığından daha önemli ne olabilir? Market poşetlerini, halkın sağlığına tehdit olarak sunan ve bundan dolayı da 25 kuruşa aldığımız poşetlerde 15 kuruş vergi toplamayı başaran AKP hükümeti, bu zehir saçan termik santrallerine nasıl oldu da 2,5 yıl daha halkı zehirlemesine izin verdi?
Filtresiz bacalara filtre takılsın diyen muhalefet partileri, AKP ve MHP’nin bu yasa düzenlemesine itiraz etti ama verdiği önergeler AK Parti ve MHP grubunun oylarıyla reddedildi. CHP Kütahya Milletvekili Fazıl Kasap, fotoğraf göstererek “Bu fotoğraflar siyah beyaz değil, renkli fotoğraf, Kütahya’nın 2 tane termik santralı. İnsanlar zehirleniyor, göz gözü görmüyor. Dünya Sağlık Örgütü limitlerinin 3 katı duman soluyoruz, toz soluyoruz. Kanser oranı artıyor” dedi.
CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuz Yılmaz, “Santralların çevre yatırımlarını ve filtre takmalarını 2.5 yıl daha erteleyen bir zehir tasarısıyla karşı karşıyayız. Sanayi Komisyonu’ndan geçiremediğiniz bu teklifi torba yasayla getirdiniz. Ben de size, sadece 10 günde toplanan yaklaşık 100 bin imzayı getirdim. Filtre takmayan 15 termik santralın bulunduğu illerde 15 tane çocuk onkoloji bölümü var” diyerek imzalı dosyaları gösterdi.
CHP Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, birkaç ay önce yine benzer erteleme düzenlemesinin Meclis gündemine geldiğini ve tüm partilerin uzlaşmasıyla geri çekildiğini anımsattı. Karaca, “Peki ne değişti? 31 Mart seçimleri bitti, artık o yörelerdeki oya ihtiyacınız yok” dedi.
Sigara sağlığa zararlı diyerek kapalı alanlarda ve hatta son olarak şahsi araçlarda dahi sigara içme yasağı getiren AKP hükümeti, bu kadar çevreye ve insan sağlığına önem veriyorsa, neden bu zehir saçan fabrikalara izin veriyor diye soruyor vatandaşlar… Vatandaş sorularına yanıt ararken, AK Partiye yakınlığı ile bilinen bir yandaş medya, ekonomi hesaplar üzerinden filtresiz bacaları savundu.
CNN Türk spikeri, eğer termik santrallerine filtre takılma işlemi başlarsa 10 gün elektriksiz kalırız diye savunma yaptı. Bu nasıl bir yaklaşım?.. Uzmanlar insanların hayatlarından bahs ediyor, insanların kanser olmalarından, ekolojinin bozulmasından, çevre faktörlerinin işlevsizleştiğinden bahs ediyor ama bu spiker, hükümetin bu kararını savunmak için bakın ne gibi gerekçeler sunuyor!
CNN Türk ekranlarında Beste Uyanık’ın sunduğu Günün Ekonomisi programında termik santrallerin baca filtresi takıldığı durumda oluşacak 10 günlük maliyet hesaplandı.
TMMOB İstanbul İKK Sekreteri Cevahir Efe Akçelik, sosyal medya hesabından şu paylaşımı yaptı: “İnanılmaz! CNN Türk, bir termik santrale filtre takmak için verilecek 10 günlük aranın maliyetini hesaplayarak, açıkça termik santrallerin “baca filtresi takmadan” 2.5 yıl daha çalışabilme iznini savunuyor. Soruyoruz, hangisi insan sağlığından daha değerli?”
-
-
-
-
-
-
-
-
