Vatandaş endişeli! Deprem dayanıklılık testi başvuruları arttı!

Son günlerde ülkenin doğusundan ve batısından peş peşe deprem haberleri geliyor. Elazığ’da ve Manisa’da meydana gelen şiddetli depremlerden sonra vatandaşlar, güvenlikleri konusunda endişe yaşamaya başladılar. Son günlerde evlerinin depreme ne kadar dayanıklı olduğunu öğrenmek isteyen vatandaşlar tarafından, “Deprem Dayanıklılık Testi” yapan firmalara başvuruları arttı. Firmalar tarafından 1 günde tamamlandığı bilinen testler sonucunda çıkan raporda, evin depreme dayanıklı olup olmadığı sonucu açıklanıyor. Raporda ayrıca evdepreme dayanıklı değil ise güçlendirme çalışması yapılması gerektiği, ya da kentsel dönüşüme girmesi gerektiği bildiriliyor.

İstanbul’da deprem yaşanırsa aynı şeyleri yaşayacağız

Deprem dayanıklılık testi hakkında İnşaat Yüksek Mühendisi ve Bina Deprem Uzmanı Hakan Çatalkaya, “Biliyorsunuz daha geçen sene Eylül’de İstanbul’da sallandık ve ondan sonra deprem dayanıklılık testi için ciddi bir başvuru oldu. Alanda da bayağı çalışmalarımız oldu ve bu çalışmalarımız neticesinde de gördük ki, maalesef İstanbul’un bina stoku aynı Elazığ’da gördüğümüz gibi çok kötü. Ve İstanbul’da ciddi oranda bir şiddetli depremde de maalesef aynı şeyleri yaşayacağız. Hatta daha büyük olarak. Şöyle düşünün, Elazığ’ın nüfusu 600 bin, İstanbul’un görünen resmi nüfusu 16 milyon. Oranlayabilirsiniz. Vatandaşların korkmasına gerek yok, bu deprem dayanıklılık raporları bilgi vermek için hazırlanıyor. Genelde vatandaşta şöyle bir kuşku var, ‘Ben bu raporu hazırlatırsam ve binam depreme güvenli çıkmazsa, devlet hemen gelir binamı boşaltır’. Böyle bir durum yok. Bu nedenle biz binaya ilk olarak bilgi amaçlı deprem dayanıklılık raporu hazırlıyoruz. O rapor ile ilgili bütün bilgileri gerçek değerleri ile aktarıyoruz. Ve ondan sonra onlar oturup hak sahipleri ile bir araya gelecekler, binaları deprem güvenli değilse güçlendirecekler, ya da kentsel dönüşüm istiyorlarsa yıkıp yapabilecekler” açıklamasını yaptı.

Deprem Kimlik Belgesi zorunluluğu getirilmeli

“Deprem Kimlik Belgesi” uygulamasının başlatılması ile riskli yapıların satılamayacağı ya da kiralanamayacağı için kişilerin önlem almak zorunda kalacağını söyleyen Hakan Çetinkaya açıklamasında, “İstanbul’da şu anda 600 bin adet binamız var. 400 bin adedi deprem güvenli değil. Ama bu şu demek değil, ‘Hepsi beklediğimiz İstanbul depreminde yıkılacak’. Depreme güvenli olmayanların bazıları az, bazıları orta, bazıları ağır hasar görecek ve bazıları da yıkılacak. İstatistiki olarak İBB, Üniversite ve Çevre ve şehircilik Bakanlığı ile yapılmış çalışmalar neticesinde İstanbul’da 40 bin binanın yıkılacağı ön görülüyor. Elazığ’a bakacak olursanız, şu anda 31 bina yıkıldı. Bunun neredeyse bin katı fazla burada yıkım olacak. Bence Bütün İstanbul’daki ve İzmir, Adana gibi deprem fayı üzerindeki tüm şehirlerin tamamında deprem kimlik belgesi zorunluluğu getirilmesi lazım. Bunun için de bir süre konulması lazım aynı enerji kimlik belgesi gibi. Vatandaş, e-devlet üzerinden kiralayacağı ya da satın alacağı evin deprem güvenli olup olmadığını şeffaf bir şekilde görürse, otomatik olarak problem çözülecek. Zaten otomatik olarak o mülkü satacak ya da kiralayacak kişi deprem güvenli olmayan binayı satıp kiralayamayacağı için, önlemini almak zorunda kalacak. Bu belgeyi de uzman inşaat mühendisleri hazırlayacaklar ve eğer o binaya deprem güvenli diyorsa, en az 30 yıl o binanın sorumluluğu o kişide olacak” ifadesini kullandı.

İstanbul Bölgesi genelinde binaların 5 katlı ve 10 daireli olduğunu belirten Çatalkaya, böyle bir bina için alınacak deprem dayanıklılık raporunun ise 3 bin 500- 4 bin liraya mal olacağını söyledi.

Exit mobile version