İşçi ve işverenin hakları kanunlar ile korunuyor. Emsal niteliğinde alınan yeni bir karar kapsamında işverene yönelik yükümlülüklerin kapsamı da değişiyor. Haksızca iş yerinden kovulan bir işçinin açtığı dava lehine sonuçlandı. İş Mahkemesinde görülen dava sonucunda işçinin hakları korunarak emsal bir karara imza atıldı.
Çalışma yaşantısında işçinin ve işverenin hakları kanunlar kapsamında korunuyor. Her iki grup kendi içerisinde belirlenmiş haklar kapsamında bulunduğu sektörde ezdirilmeden faaliyetini sunmaya devam ediyor. İşçinin korunmasına yönelik alınan kararlar İş Mahkemesinde yapılan görüşmeler ile lehine sonuçlanabilir. 16 yıl boyunca bir işyerinde çalışmış ve zorla ayrılmak zorunda bırakılmış bir işçi için alınan karar ise herkesi şaşırttı. İşverenin beklemediği bu karar bu tarz olaylarda nasıl bir tepki verilmesi gerektiğini de yeniden gündeme getirdi.
HERKES SUSTU BİR TEK O KONUŞTU!
İddia edilen haber içeriğinde küçültmeye gitme niyetiyle iş yeri sahibi tarafından tüm çalışanlar tek tek odaya çağrıldı ve istifa dilekçesi imzalatıldı. 16 yıl boyunca aynı iş yerinde sorunsuz çalışmış bir işçi küçültme nedeniyle zoraki yaptırılan bu dilekçe imzalatması durumuna sessiz kalmadı. Tüm çalışanlara uygulanmaya başlanan bu durum onun başına geldiğinde soluğu mahkemede aldı.
SOLUĞU MAHKEMEDE ALDI!
Mahkeme yargılama sürecini başlattı ve emsal bir karar ortaya çıktı. İstifa dilekçesini imzalayan ve zorla yaptırılan bu işçilerden biri iş mahkemesine giderek durumu aktardı. “İş akdim istifaya zorlanıyor” diyerek yaptığı başvuruda dilekçeyi rızasız bir şekilde imzaladığını da ifade etti. İşletmenin oldukça büyük olduğu ve farklı bir pozisyonunda aslında göreve getirilebileceklerini yine de zorla istifa ettirildiklerini öne süren işçi için dava süreci başladı.
İŞ MAHKEMESİ SON SÖZÜ SÖYLEDİ!
Mahkeme görülen dava kapsamında fesih geçersiz kabul edildi. İşçinin işe iadesinin kabulüne karar verildi. Dava net olarak kesinleşinceye kadar geçecek 4 aylık süre için ise ücretin işveren tarafından ödenmesi gerektiği kararına varıldı. Eğer bu sürede işe başlatılmazsa 8 aya kadar tazminat vermesi talebi istendi. Davalı olan şirket ise kendine şu şekilde savundu: “Davacı olan işçinin 16 yıl boyunca bu işyerinde çalıştığını, iş akdini kendi rızası ile sonlandırdığını, bunun için iadeye yönelik herhangi bir şart oluşmadığını ve bu nedenle davanın reddini talep ettiğini” ifade etti.
Sonuç olarak İş Mahkemesi davayı kabul etti ve işe iade hükmü verdi. Davalı taraf kararı istinafa götürüldü ve Bölge Adliye Mahkemesi davayı yürüttü. Emsal niteliğindeki karar burada da imzalanarak sonuçlandı. İrade ile imza atılmadığı için istifa geçersiz sayıldı. Söz konusu dilekçenin kişinin irade fesadı ile imzalatıldığı ortaya çıkarıldı. Süreçte sonuç işçinin lehine oluştu.