Daha önce ertelenen kabine toplantısı saat 13:50′ de gerçekleşti. Toplantı 5 saat sürdü ve basına kapalı yapıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabine Toplantısı’nın ardından millete seslendi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabine toplantısında koronavirüs, doğal afetler, ekonomi ve eğitim gibi Türkiye gündemine dair pek çok konunun masaya yatırıldığını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Açıklamaları
“Ülkemizdeki yangınların en azından bir kısmında terör örgütlerinin sabotaj şüphesi olmakla beraber genel bir afet haliyle karşı karşıya bulunduğumuz açıktır. Son 1,5 asrın rekorlarının kırıldığı bu dönemde 40 dereceyi bulan hava sıcaklığı, 80 kilometreyi bulan rüzgar hızı ve yüzde 9’lar seviyesine inen nem oranı sebebiyle yangınların önüne geçilmekte zorlanılmıştır. Manavgat’ta başlayan ve giderek yayılan yangınlara karşı devletimiz ilk andan itibaren tüm imkanlarıyla mücadelesini vermiş, vatandaşlarımızın yanında yer almıştır. Böylesine bir felaketi dahi istismar edenlere rağmen, milletimizle birlikte bu büyük afetin üstesinden gelmeyi başardık. Yangınlara toplam 18 uçak, 68 helikopter, 9 insansız hava aracı, binin üzerinde arazöz, 680 iş makinesi, 6 binden fazla personel ve binlerce gönüllü ile müdahale edilmiştir. Ayrıca diğer kurumlar ve belediyelerden de 8 binin üzerinde personel ve binin üzerinde araç desteği sağlanmıştır.”
“Orman yangınları ile mücadelemize destek için Rusya’dan gelen bir uçağın Kahramanmaraş’ta düşmesi sonucu 5’i Rus ve 3’ü Türk 8 personelin hayatını kaybetmiş olmasından milletçe büyük bir üzüntü duyduk. Aynı şekilde yangınlar sırasında hayatını kaybeden orman işçilerimizin ve vatandaşlarımızın acısı da yüreğimizi yakıyor. Orman yangınlarıyla canları pahasına mücadele eden kahramanları, milletim adına hiçbir zaman unutmadık, unutmayacağız. Yangınlarda maddi zarar gören vatandaşlarımızın kayıplarının telafisi için gereken her türlü çalışma yürütülmektedir. Zarar tespitleri yapılmıştır. Buna göre yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olarak sadece Antalya ve Muğla’da 2 bin 486 bağımsız bölüm belirlenmiştir. Evleri tamamen kullanılamaz hale gelen vatandaşlarımıza en geç bir yıl içinde yeni konutları teslim edilecektir. Tüm hayvan kayıpları hibe olarak karşılanacaktır. Bitkisel üretim alanlarının ihyası için ihtiyaç duyulan fide, tohum, fidan gibi ürünler bedelsiz olarak hak sahiplerine verilecektir.”
“Yanan yerleri en kısa sürede yeniden ağaçlandıracağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Yangınların ilk başladığı andan itibaren Tarım ve Orman Bakanımız, Çevre ve Şehircilik Bakanımız, İçişleri Bakanımız, Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız, Enerji Bakanımız, Dışişleri Bakanımız sürekli bölgede bulunmuşlardır. Diğer bakanlarımız da zaman zaman bölgeye giderek, kendi alanları ile ilgili çalışmalara katılmışlardır. Ayrıca milletvekillerimiz, bakan yardımcılarımız, kurum yöneticilerimiz de sahayı paylaşarak çalışmaların koordinasyonunda görev almışlardır. Kızılay, AFAD gibi kuruluşlarımız buralarda sürekli görev icra etmişlerdir. Aynı şekilde Silahlı Kuvvetlerimiz, Kara Kuvvetlerimiz, bunun yanında Jandarma bütün imkanlarıyla seferber olmuştur.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Doğu Karadeniz’de Rize ve Artvin’de, Batı Karadeniz’de ise Bartın, Sinop ve Kastamonu’da kısa sürede yağan büyük miktarlı yağışların yol açtığı sel afetleri yaşanmıştır. Kastamonu’nun Bozkurt ilçesinde metrekareye 453 kilogram, Küre’de 394 kilogram, Devrekani’de 386 kilogram, Bartın’ın Ulus ilçesinde 362 kilogram, Sinop’un Ayancık ilçesinde 331 kilogram yağış düşmüştür.”
“Sinop Ayancık’ta da ciddi can kaybımız vardır, Bartın’da kaybolan bir vatandaşımızın naaşına ulaşılmıştır. Sellerde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza bir kez daha Allah’tan rahmet, yakınlarına ve milletimize başsağlığı diliyorum. Yağışların Karadeniz’in farklı bölgelerinde devam edeceği görülüyor. Buradan bölgedeki vatandaşlarımızı sel baskınlarına karşı dikkatli olmaya, kurumlarımızı tedbirlerini artırmaya davet ediyorum.” dedi.
Teröre İlişkin önemli noktalara da değindi
“Milletimizi nasıl terör örgütlerinin, darbe heveslerinin, istiklalimize ve istikbalimize göz diken alçakların, ekonomimize tuzak kuranların tasallutuna bırakmadıysak tabii felaketler karşısında da yalnız bırakmayacağız. Vatandaşlarımız müsterih olsun, elbette giden canları geri getiremeyiz ama bunun dışındaki her türlü kaybı, zararı telafi edecek güce, imkana, kararlılığa hamdolsun sahibiz. Türkiye’yi bir daha geçtiğimiz günlerde 22’nci yıl dönümüne ulaştığımız 1999 depreminin ardından şahit olduğumuz çaresizlik görüntülerine mahkum etmemek için her türlü tedbirleri alıyoruz, almayı da sürdüreceğiz. Son dönemdeki Van, Elazığ, İzmir depremlerinin ardından dünyada örneği görülmedik bir hızla şehirlerimizi nasıl ayağa kaldırdığımızı en iyi milletimiz biliyor. Güneyimizdeki yangın ve kuzeyimizdeki sel felaketleri konusunda da aynısını yapacağız.”
Koronavirüs’ de son durum
“Yerli aşı geliştirme çalışmalarında da inşallah yıl sonuna kadar yaygın kullanım ve üretim safhasına geçmeyi ümit ediyoruz. Toplam aşı sayısında 87 milyonu geçerek ülkemiz nüfusunu çoktan geride bıraktık. İlk dozda 46 milyon, ikinci dozda da 35 milyon kişiye doğru gidiyoruz. Bu sayıyla birinci doz aşıda nüfusumuzun yüzde 73’üne yaklaşırken ikinci doz aşıda ise yüzde 55’ine ulaştık. Artık 7 milyonu geride bırakan 3. doz aşı uygulamaları da hızla sürüyor ancak ülkemizde bazı kesimlerin hala aşıya tereddütle yaklaştıklarını görüyoruz. Aşı çalışmaları, gönüllülük esasına göre yürütülmektedir, yürütülecektir. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Cumhurbaşkanı ve üç doz aşısını da olmuş bir bireyi sıfatıyla milletimin karşısındayım. Şayet bu salgına karşı başka bir tedbir mevcut olsaydı onu da değerlendirmekte tereddüt göstermezdik.”
“Aşılamada yüzde 65 ile 75 arasında yer alan illerimiz sarı, yüzde 55 ile 65 arasında yer alan illerimiz turuncu listededir. Aşılamada yüzde 55’in altında kalan Şanlıurfa, Mardin, Bitlis, Muş, Gümüşhane ve Diyarbakır illerimiz ise kırmızı listede yer almaktadır. Bu illerimizde yaşayan kardeşlerimizden başlayarak tüm vatandaşlarıma bir kez daha aşılarını derhal olmaları çağrısında bulunuyorum. Ülkemizin ve milletimizin bu musibetin yol açtığı sıkıntılardan süratle kurtulması, eğitimde, sağlıkta, sanayide, ticarette, turizmde ve hayatın her alanında selamete ermemiz, bu konuda elde edeceğimiz başarıya bağlıdır.
Eylül ayında okullarına kavuşmayı bekleyen milyonlarca ilk, orta, lise ve üniversite öğrencilerimizin, çeşitli sektörlerde işlerine dört elle sarılan vatandaşlarımızın geleceğinin, bu konuda kat edilecek mesafeye bağlı olduğunu aklımızdan çıkarmamalıyız.
Okullarda 6 Eylül’de yüz yüze eğitimin başlamasıyla birlikte öğrencilerle irtibatlı ancak henüz aşı olmamış öğretmen ve diğer personelin haftada en az 2 defa PCR testi yaptırmasını isteyeceğiz. Aynı şekilde aşı olmayan üniversite öğrencilerimiz ve üniversite çalışanlarımızdan da düzenli PCR testi yaptırmalarını talep edeceğiz. Uçak ve şehirler arası otobüs yolculuğu, konser, tiyatro ve sinema gibi insanların toplu olarak bulunduğu faaliyetler için de zorunlu PCR testi uygulamalarını devreye alacağız.”
Dünyada bazı ülkelerin çok ciddi kısıtlamalar getirdiklerine işaret eden Erdoğan, “Ülkemizde böyle bir zorlamaya ihtiyaç duyulmadan vatandaşlarımızın kendi istekleriyle aşılarını olacaklarına inanıyorum. Türkiye, salgınla mücadelede olduğu gibi aşı konusunda da dünyada ilk sıralarda yer almayı sürdürme başarısını gösterecektir.”
“Türkiye’nin Afganistan’da barışın, huzurun ve istikrarın tesisi için gösterdiği yoğun gayretin gerisindeki sebeplerden biri de budur. Bilindiği gibi bir süredir Amerika’nın, Afganistan’dan çekilişi sonrasında bu ülkede inisiyatif üstlenme konusunda çeşitli görüşmeler yapıyor, ancak henüz bu görüşmelerimiz neticelenmeden Taliban, ülkenin neredeyse tamamını kontrol altına aldı. Bizim gayemiz öncelikle bu ülkenin istikrarı ve güvenliği olduğu için gerekirse Taliban’ın kuracağı hükümetle de görüşüp ortak gündemlerimizi konuşacağız. Afganistan’da çeşitli sebeplerle bulunan 5 bin vatandaşımızdan geri dönmeyi talep eden 500’ü ile 83 yabancıyı ülkemize getirdik. Halen dönüş için sıra bekleyen ve sayıları 300’ün altında olan vatandaşlarımızı da en kısa sürede ülkemize nakil edeceğiz.”