Ekonomi

Kafe, kahvehane, lokanta, okul servisçileri, kantinciler ve TEKEL bayileri hakkında Mecliste flaş açıklama!

TBMM’de Kafe, kahvehane, lokanta, okul servisçileri, kantinciler, seyyar satıcılar ve TEKEL bayilerinin yaşadığı ekonomi sıkıntılar gündeme getirildi. CHP Muğla Milletvekili Burak Erbay, pandemiden dolayı esnafların sıkıntılarını meclis kürsüsünde dile getirdi. Erbay konu ile ilgili şu açıklamalarda bulundu;

YILLARCA VERGİSİNİ VERMİŞ ESNAFIMIZ ZOR DURUMDA

pandeminin ülkemizi sardığı bu zor koşullarda bütçe yapmaya çalışıyoruz. Bu salgın sürecinde yıllarca vergisini vermiş esnafımız zor durumda; kafe, kahvehane, lokanta sahipleri ayakta kalmaya çalışıyor; okul servisçileri, kantinciler hayatta kalmaya çalışıyor; internet kafe işletmecileri, seyyar satıcılar ve TEKEL bayisi sahipleri can çekişiyor, milyonlarca vatandaşımız aç ama çare bulması gereken saray ve yandaşları maalesef doymak bilmiyor.

Açıklanan destek paketleri yeterli değildir. Esnafımızın ve çiftçimizin vergi, sigorta ve BAĞ-KUR prim borçları, kredileri faizsiz bir şekilde ertelenmeli ve çok daha kapsamlı destek paketi açıklanmalıdır.

AKP’li vekillere seslenmek istiyorum: Bütçe görüşmelerinde yaptığınız konuşmaları izledim. Vatandaşın içinde bulunduğu durumu görmüyorsunuz. Yaptığınız ucube sistemle halktan kopmuşsunuz ve güç zehirlenmesi yaşıyorsunuz.

DİYANET BAŞKANLIĞINA AYRILAN BÜTÇE

Şu anda ne yapıyorsunuz biliyor musunuz? Milyon dolarlık araçlarla Cuma namazına gidiyorsunuz, Cuma namazına.

Dediniz ki: “Zulüm gördük, özgürlükler için mücadele edeceğiz.” Özlem Başkanım, siz de çok kullandınız bu kelimeyi. Evet, millet de inandı, size oy verdi, iktidara geldiniz. Şimdi ne yapıyorsunuz biliyor musunuz? Şimdi siz zulmediyorsunuz. Bakın, baro başkanlarımıza zulmediyorsunuz, maden işçilerine zulmediyorsunuz. Daha birkaç gün önce doktorlara yaptığınız zulüm işte, maalesef bu durumda. Yani söylediklerinizle Özlem Başkanım yaptıklarınız tutmuyor.

Diyanet İşleri Başkanlığının 7 bakanlıktan büyük bütçesi var, 13 milyarlık bir bütçe bu. İçinden geçtiğimiz bu karanlık günlerde insanlık için umut olan 2 tane şirketten söz etmek istiyorum. Biri Pfizer, biri de BioNTech. Bakın, 175 ülkede faaliyet gösteren bu Pfizer’de 96 bin kişi çalışıyor. 2 Türk doktorun sahip olduğu BioNTecH’de ise 1.300 kişi çalışıyor. Peki, soruyorum: Diyanette kaç kişi çalışıyor biliyor musunuz? 131 bin 789 kişi çalışıyor yani Diyanetin personel sayısı BioNTecH’in 100 katı arkadaşlar. Bakın, salgınla mücadele en çok ihtiyaç duyulan bu tıbbi tekniker ve sağlık personeli atama beklerken ne yaptık biliyor musunuz? Diyanete 5 bin ilave personel verdik, arkadaşlar, 5 bin.

‘’1 Milyon 637 Bin Esnafa 50’şer Bin Liralık Destek Verilebilirdi’’

Bakın, 2021 bütçesinde çocukların taciz edildiği yurtlara, diri diri yandığı yurtlara 81 milyon 891 TL ödenek ayırdık. Bu derneklere harcanan paralarla 1 milyon 637 bin esnafa 50’şer bin liralık destek verilebilirdi. Bir iktidarın halka bakış açısı, işte, bu bütçelerden belli olur. Sizin yaptığınız bu bütçelerde cemaatler ve tarikatlar var. İşte, Cumhuriyet Halk Partisi iktidar olduğunda ne olacak biliyor musunuz? Bu bütçe devletin gerçek sahibi halka verilecek halka.

Diyanetin bütçesini incelediğimizde de akıl almaz harcamalarla karşılaştık. Diyanet İşleri Başkanlığının, hatırlıyorsunuz, bir sözü vardı “Meyve sebze almak için akşamı bekleyin.” demişti. İşte o Diyanet Başkanlığı ne yapıyor biliyor musunuz? Bakın, Diyanette bir yüksek ihtisas merkezi yapıyor. Bunun bedeli 40 milyon lira.

Burada ne var biliyor musunuz? Hamam var, sauna var, biliyor musunuz arkadaşlar. Daha yeni bir ihale yapıldı, bunun bahçesini düzenlemek için 2 milyon 749 bin lira para ayırmışsınız. Başka ne var bu Diyanetin bütçesinde? Elâzığ’da 90 milyon liraya yapılan Harput Diyanet Külliyesi var arkadaşlar. Daha deprem konutları bitmedi, buna, külliyeye ne gerek var arkadaşlar? Bunları araştırırken daha geçen gün -tesadüf, seçim bölgem Bodrum Ortakent’te gene 100 milyon liraya bir külliyenin yapıldığını öğrendik. Daha Bodrum’daki hastanenin yüzde 40’ı tamamlanmadı arkadaşlar, bu ne acele?

EBUZER’İN SARAY YAPIMINA CEVABI

Bakın, bir söz var: Hazreti Muaviye Şam’da kendine bir görkemli saray yaptığında Hazreti Ebuzer’e soruyor: “Sarayımı nasıl buldun?” diyor. Ebuzer cevap veriyor: “Eğer bu sarayı kendi paranla yaptırdıysan israftır, halkın parasıyla yaptırdıysan ihanettir, haramdır.” diyor. İşte, bu yapılanlar ihanettir, haramdır haram arkadaşlar!

ALEVİLERİN VE CEMEVLERİNİN ANAYASAL HAKKI

İçinde lüks olan, israf olan, şatafat olan bu bütçede ne yok biliyor musunuz? Alevi yurttaşlarımız yok. Kısa bir süre önce Almanya’da Alevilerin ve cemevlerinin anayasal hakkı kazandırıldı. Ancak geldiğimiz bu çağda, maalesef, Türkiye’de cemevleri ibadethane statüsünde değil, bu karanlığın da çözülmesi lazım bir an önce.

 

İlgili Makaleler