Kanser İle Mücadelede Beslenme Çok Önemli: Bu Besinleri Masanıza Asla Yaklaştırmayın! Bilim İnsanları Öneriyor; Kanseri Önlemek İçin…
Günümüzde en çok görülen hastalık türleri arasına farklı türleri ile adını yazdırmış olan kanser hastalığı her geçen gün yaygınlaşıyor. Pankreastan meme kanserine kadar pek çok organda görülebilen kanserlerde erken teşhis kadar, kanserin oluşumunu önleyecek girişimlerde bulunmak da bilim insanlarınca önemli görülüyor.
Günden güne yaygınlaşan kanser ile mücadelede en önemli görülen detaylardan biri de beslenme ve beslenme düzeni oluyor. Sağlıklı bir yaşam için sık sık vatandaşları uyaran bilim insanları, özellikle zehir saçan aşağıdaki besinlerden uzak durmayı tavsiye ediyor.
Patlamış Mısır ve Konserve Yiyecekler Liste Başında Yer Alıyor
Birçok diyet listesinde yer alan patlamış mısır, sağlıklı yiyecekler kategorisinde yer alsa da patlamış mısırın nerede patlatıldığı onu kanserojen hale getirebiliyor. Şöyle ki, özellikle mikrodalga içerisinde patlatılan mısırlar perflorooktanoik asit (PFOA) adlı bir kimyasal maddeyi artırıyor. Bu madde ise böbrek, mesane, karaciğer, pankreas ve testis kanserlerinin gelişimine neden oluyor. Hayatımızı oldukça kolaylaştıran konserve yiyecekler alüminyum kutularda depolandığı için asit oranı yüksek olan domates gibi besinlerin asit oranını artırıyor. Bu de kansere sebep olan faktörlerin başında geliyor. Çocuklara bilhassa tüketilmemesi gereken cipslerden uzak durmakta kanserojen etki açısından da fayda bulunuyor. Vücudun tanımadığı yapay tatlar, koruyucu maddeler ve gıda renklendiren maddeler içeren cipsler, kanserojen olan akrilamide zemin oluşturduğu için bilim insanları tarafından tüketilmemesi gereken besinler arasına yazılıyor.
Kırmızı Etin Nasıl Tüketildiği Önemli
Her ne kadar düzenli ve dengeli beslenme için kırmızı et tüketimi şart olsa da kırmızı etin nasıl tüketildiği kanser riskini artırmak açısından önem taşıyor. Hamburger, sosisli sandviç, sosis gibi yiyeceklerden bilhassa uzak durulmasını tavsiye eden uzmanlar, her gün tüketilen tütsülenmiş ve işlenmiş etin kanser riskini yüzde 22 oranında artırdığı saptamış bulunuyor. İşlenmiş gıdalarda yer alan hidrojenize ve trans yağlar da kanserojen etkiyi arıtırken; tahılın işlenmesinden meydana gelen beyaz un da risk oluşturuyor. Omega-3 yağlarına ihtiyaç olsa da çiftlik somonlarında kullanılan pestisit, kimyasal, antibiyotik ve diğer kanserojenlerden uzak kalmak için özellikle somon tüketiminde çiftlik tercih etmemek gerekiyor. GDO’lu kanser için de riskken; yüksek fruktozlu mısır şurubu içeren gıdalardan ve yapay tatlandırıcılardan kansere yakalanmamak için uzak durmakta fayda bulunuyor.