MHP’li Ahmet Özyürek’ten ekonomi değerlendirme

Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına konuşan Ahmet Özyürek, mecliste şunları söyledi;

Ahilik, Türk toplumumuzun bir parçası olmuş, üretici ve tüketici arasındaki bağı en iyi biçimde düzenleyici rolü üstlenmiştir. Bu aşamada, esnafımızın istihdamını artıracak adımlar atılmalı, kredi, vergi, prim ve benzeri teşviklerin sağlanarak ekonomiye yeni girişimciler kazandırılması ve ürün kalitesi yükseltilerek verimliliğin artırılması gerekmektedir. Ayrıca, kadın ve genç girişimcilere yönelik faaliyetlerle yeni projelerin hayata geçirilmesi ve tanıtılması, iş hayatına sağlam adımlarla giriş yapabilmeleri amacıyla verilen eğitimlerin çeşitlendirilmesi önemlidir. Ticaret Bakanlığının bu husustaki çalışmaları, kadınların ve genç girişimcilerin ekonomik ve sosyal hayatta varlığının tezahürü olarak ülkemizin geleceği için umut vericidir.

Bilindiği üzere, ülkemizde dâhil olmak üzere günümüzde pek çok ülke serbest piyasa ekonomi sistemini benimsemiştir. Piyasa ekonomisinin dayanağı temel ilkeyse ekonomik ilişkilerin serbest rekabet odaklı olmasıdır. Rekabetle ilgili hukuk düzenlemelerinin bulunduğu bir ekonomik düzende, gerçek anlamda rekabetçi bir ortamın ve piyasa düzeninin varlığından söz edilemeyecektir. Bunun içindir ki bozulmayacak bir rekabet düzeni temin edebilecek gerekli hukuki altyapının oluşturulmasının gerekliliği toplumun ihtiyacı hâline gelmiştir.

Birçok ülke, ekonomik sistemini bir rekabet kanunuyla desteklenmekte ve bu kanunu uygulayacak bir rekabet otoritesi kurmaktadır. Kartelleşmeyi ve tekelleşmeyi engellemek, tüketicinin faydasına piyasa mekanizmasının sağlıklı bir şekilde işlemesine ve uluslararası rekabet gücünün artırılmasına katkı sağlamak amacıyla kurulan Rekabet Kurumu, çağın gereklerine uygun önlemler alarak faaliyetlerini sürdürmelidir. Rekabet Kurumu, Kurum işlemlerinde en ufak bir ayrım gözetmeden paydaşlarına eşit bir mesafede kalmalı, vermiş olduğu kararlar ile sahip olduğu bilgi ve birikimi belirli bir düzen dâhilinde kamuoyuyla paylaşmalıdır.

Kurumun almış olduğu karar ve faaliyetlerine bakacak olursak 2019 yılında birleşme ve devralma kararı alınmıştır. Birleşme ve devralma işlemlerinin 91’inde şirketlerin Türkiye Cumhuriyeti yasaları çerçevesinde kurulan şirketler olduğu görülmektedir. 1 Ocak ile 17 Kasım 2020 tarihleri arasında toplam 177 birleşme ve devralma başvurusu karara bağlanmış olup rekabetin önemli ölçüde azaltılması risklerine karşın 4 devralma işlemi ise nihai incelemeye alınmıştır.

Kamu ve özel sektör kaynaklarının verimli kullanılmasının güvence altına alınması devletimizin bir görevi olduğu gibi, ticari yaşamda faaliyet gösteren vatandaşlarımızın her türlü hakkının teminat altına alınması gerekmektedir. Bu, ancak bağımsız faaliyet gösteren ve karar alabilme yeteneğine sahip organların yardımlarıyla mümkün olabilir. Ülkemizde serbest piyasa rekabetinin gelişmesi ve devamında bu özelliklere sahip Rekabet Kurumu tarafından gerçekleştirilecek hedefler, serbest ticaret ve girişim özgürlüğünü sağlamış olacaktır.

Ticaret Bakanlığının bir diğer ilgili kuruluşu, Türkiye’nin helal alanda akreditasyon yapmaya yetkili tek kurumu olan Helal Akreditasyon Kurumu, yurt içinde ve yurt dışında faaliyette bulunmak, uluslararası platformlardaki çalışmalarında ülkemizi temsil etmek ve yürütülen çalışmaların öncülüğünü üstlenmek üzere kurulmuştur.

Kurum, “helal belgelendirme” görevini yerine getirerek tüketicinin hizmetine sunmaktadır. Helal belgelendirme alanında küresel düzeyde güvenilir bir sistem kurulması adına çalışmalar gerçekleştirilmesi önem teşkil etmekle birlikte, bu kapsamda teknik iş birlikler arttırılmalıdır. Kurum resmî olarak başvuru almaya başladığı tarihinden bu yana 15’i farklı ülkelerden olmak üzere 32 akreditasyon başvurusu almıştır. 21 başvurunun ise ilk aşama denetimleri tamamlanmıştır. Helal ürün ve hizmet ticaretinin her geçen gün daha da büyüyor olmasıyla ülkemiz helal ticaretindeki mevcut engelleri tahlil ederek varlığını etkin kılmalıdır. İslam İşbirliği Teşkilatı’na bağlı İslam Ülkeleri Standartlar ve Metroloji Enstitüsüyle yapılan protokoller neticesinde kurumun, helal standartlarda eğitim verebilecek merkez hâline gelmesiyle ticaretin önündeki teknik engellerin bertaraf edilmesi sağlanacak ve ticaret belirli bir ivme kazanarak gelişimini sürdürecektir. Umuyoruz ki uluslararası ve bölgesel anlamda kurumun ülkemizi temsil etme potansiyeli ilerleyen zamanlarda kendini daha fazla gösterecektir.

Ticaret Bakanlığının amaç ve faaliyetleri doğrultusunda sunmuş olduğu 6 milyar 585 milyon 834 bin TL bütçe teklifini yerinde buluyor, Bakanlığın ve ilgili kuruluşlarının faaliyet alanını genişletilebilmesi için yapacağı gerekli çalışmaları desteklediğimizi ifade ediyorum.

Exit mobile version