Gündem

Özgür Özel’den Bakanlara Sert Yanıt: Demokratik Tepkiye Saygı Duymalısınız, Kanunsuz Emir Kabul Etmeyiz

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a yanıt vererek, "Demokratik tepki anayasal haktır; buna karşı emirler kanunsuzdur" dedi. Bakanların "sokak çağrısı" eleştirilerine karşılık gerginleşen diyaloğun detayları ve tarafların argümanları…

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, hükümetin protesto ve eleştirilere yönelik yaklaşımını sert dille eleştirdi. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un “sokak çağrılarını sorumsuzluk” olarak nitelendiren açıklamalarına tepki gösteren Özel, “Milletin anayasal hakkı olan demokratik tepkiye saygı duyacaksınız. Buna karşı verilen her emir kanunsuz emirdir” ifadelerini kullandı.

Özel: “Halkın Tepkisi Meşrudur, Çarpıtmaları Reddediyoruz”

Özgür Özel, Bakanların kendisini “sorumsuzlukla” suçlamasına yanıt olarak yaptığı açıklamada, hükümetin protestoları “şiddet” ile ilişkilendirme çabasını eleştirdi. “Türkiye’ye yapılan bu kötülüğün sorumluları, bizi ‘sorumsuzlukla’ suçlamış. Açıklamalarımızı çarpıtıp üste çıkmaya çalışanlara ne diyeyim?” diyen Özel, CHP’nin tutumunu netleştirdi:
Demokratik biçimde, şiddete bulaşmadan, kırıp dökmeden, yakıp yıkmadan sokaklar bizimdir, meydanlar bizimdir. Zorladığınız polisimize de vatandaşlarımıza da zulmediyorsunuz.

Özel’in bu sözleri, son dönemde artan öğrenci eylemleri, işçi protestoları ve yargı reformu tartışmaları bağlamında dikkat çekti. CHP lideri, “Anayasa’nın 34. maddesi, toplantı ve gösteri hakkını güvence altına alıyor. Bizim çağrımız, bu hukuki çerçeveye uygun” vurgusu yaptı.

Bakanların Yanıtı: “Sokak Çağrıları Vebal Alır”

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Özel’in açıklamalarına aynı sertlikte karşılık verdi:
Halkı sokağa, meydanlara çağırmak en hafif tabiriyle ‘sorumsuzluktur.’ Sokakları karıştırmanın vebalini hiç kimse; ne siyasi, ne hukuki, ne de vicdani olarak ödeyebilir!

Yerlikaya, protesto çağrılarının provokasyon riskine dikkat çekerek, “Aranıza karışan provokatörlerin oyununa gelmeyin! Polislerimiz, Aziz Milletimizin huzur ve güvenliğini sağlamak için 7/24 görevinin başındadır” dedi.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ise hukuki bir uyarıda bulundu:
Sokak çağrıları yaparak soruşturmalar üzerinden dezenformasyon yapmak, kamuoyunu yanıltmaya yönelik söylemlerde bulunmak asla kabul edilemez.

Uzmanlar Ne Diyor?

Siyaset bilimci Dr. Ayşe Demir, bu tartışmanın Türkiye’deki ifade özgürlüğü ve protesto hakkı sınırlarına dair derin bir ayrışmayı yansıttığını belirtiyor:
CHP, anayasal hakları savunurken, iktidar ‘kamu düzeni’ gerekçesiyle protestoları sınırlandırma eğiliminde. Bu gerilim, demokrasi ile otoriterizm arasındaki dengeyi test ediyor.

Hukukçu Prof. Mehmet Kaya ise Anayasa’nın 34. maddesine atıfta bulunarak, “Yasalar, şiddet içermeyen gösterileri korur. Ancak son yıllarda aşırı güvenlik önlemleri ve emniyet yetkilerinin genişletilmesi, bu hakkı erozyona uğratıyor” diye ekliyor.

Sokaklar Yine Siyasetin Merkezinde

Türkiye’de protestolar, Gezi Parkı olaylarından bu yana siyasi gerilimlerin odağında. Muhalefet, “hak arama özgürlüğü”nü vurgularken, iktidar “devlet otoritesi” ve “istikrar” naralarını yükseltiyor. Özgür Özel’in bu çıkışı, CHP’nin 2024 yerel seçimleri öncesi tabanını mobilize etme stratejisinin bir parçası olarak yorumlanıyor.

Ancak bu tartışma, bir yandan da polis-vatandaş gerilimlerini hatırlatıyor. Son bir ayda İstanbul ve Ankara’da düzenlenen eylemlerde çok sayıda gözaltı ve yaralanma haberi gelmiş, sosyal medyada “orantısız güç” eleştirileri artmıştı.

Son Söz:
Özgür Özel ile Bakanlar arasındaki bu diyalog, Türkiye’de demokratik hakların sınırlarına dair temel bir tartışmayı alevlendirdi. Tarafların uzlaşmaz tutumu, siyasi kutuplaşmanın derinliğini gösterirken, sokakların yeniden “muhalefet alanı” olup olamayacağı sorusunu gündeme getiriyor. Gelişmeler, önümüzdeki günlerde hem meclis hem de toplumsal muhalefet ekseninde izlenmeye devam edecek.

İlgili Makaleler