Saat 03.00’te Çalan Telefonla İkinci Hayat: Filiz’in Organ Nakliyle Yeniden Doğuşu

Antalya’nın Kumluca ilçesinde yaşayan 28 yaşındaki Filiz Dönmez, 2018 yılında mide bulantısı ve kusma şikayetiyle gittiği hastanede kronik böbrek yetmezliği teşhisi aldı. Tedavi süreci, onu 7 yıl boyunca diyaliz makinesine bağımlı kılan bir yolculuğun başlangıcı oldu. Ancak 3 Ağustos gecesi saat 03.00’te çalan telefon, Filiz’in hayatını yeniden yazdı: “Kadavradan böbrek bulundu, nakil için hazırlanın!”

Diyalizle Geçen 7 Yıl: “Makineye Bağlı Yaşamak Zordu”
Teşhis sonrası 3 ay hastanede yatarak tedavi gören ve böbrekleri tamamen iflas eden Filiz, Afyon Kocatepe Üniversitesi’nde okuduğu sırada diyaliz sürecine başladı. Sağlık durumu nedeniyle Akdeniz Üniversitesi’ne misafir öğrenci olarak geçiş yapmak zorunda kaldı. Zorlu diyaliz seanslarına rağmen üniversiteyi bitirip kamu çalışanı olan Filiz, “Makineye bağlı yaşamak psikolojik olarak yıpratıcıydı. Her gün ‘Acaba nakil olabilecek miyim?’ diye düşünmek bile yorucuydu” diye anlatıyor.

Nakil Umudu ve Acı Kayıplar: “Annemi de Kaybettim”
Filiz’in organ bekleme süreci, ailesinin yaşadığı trajedilerle daha da zorlaştı. Donör olmak isteyen annesine karaciğer kanseri teşhisi konuldu. Babasını bebekken kaybeden Filiz, bir yıl önce annesini de aynı hastalık nedeniyle kaybetti. Ardından donör olmaya hazırlanan dedesine ise kronik kalp yetmezliği tanısı konuldu. Tüm bu kayıpların ardından kadavra nakil listesine alınan Filiz, “Artık tek başıma mücadele ediyordum. Umudumu kaybetmemek için her gün dua ediyordum” ifadelerini kullanıyor.

Gece Yarısı Çalan Umut: “Böbrek Bulundu!”
Filiz’in 7 yıllık bekleyişi, 3 Ağustos’ta Antalya Organ Nakli Merkezi’nden gelen telefonla son buldu. Saat 03.00’te uyandırılarak kadavradan böbrek bulunduğu müjdesini alan Filiz, “İlk başta rüya sandım. ‘Üç hasta daha var, size uyumlu çıktı’ dediklerinde titremeye başladım. O an, hayatımın dönüm noktasıydı” diyor. Prof. Dr. Bülent Aydınlı liderliğindeki ekip tarafından gerçekleştirilen nakil başarıyla tamamlandı.

“Diyalizi Unutamıyorum”: Yeni Hayata Alışma Süreci
Nakil sonrası normal böbrek fonksiyonlarına kavuşan Filiz, diyaliz alışkanlıklarını unutamadığını itiraf ediyor: “Hâlâ ‘Bugün diyalize gidecek miyim?’ diye düşünüyorum. Makineden kurtulduğuma inanamıyorum.” Prof. Dr. Aydınlı ise, “Filiz’e diyalize artık girmeyeceğini anlatmakta zorlandık. Uzun süreli hastalar, özgürlüğe adapte olmakta zaman ister” diye ekliyor.

Organ Bağışına Çağrı: “Bir İnsanın Hayatını Değiştirin”
Türkiye’de 30 bini aşkın kişinin organ beklediğini vurgulayan Prof. Dr. Aydınlı, “Filiz’in hikayesi, bağışın ne denli hayati olduğunu gösteriyor. Bir organ, birçok yaşamı kurtarabilir” diyor. Filiz ise kendisine ikinci şansı veren donör ailesine minnetini şu sözlerle aktarıyor: “Onlar sayesinde yeniden nefes alıyorum. Organ bağışı, en büyük insanlık görevi…”