Salgının Seyrini Değiştirecek Mucizevi Keşif !

Corona virüsü salgını tüm dünyayı etkisi altına aldı. Dünya genelinde açıklanan vaka ölüm sayıları her geçen gün korkuturken ABD'li Bilim İnsanları tarafından mucizevi bir keşif yapıldı. Bilim insanları corona virüsünü tamamen etkisiz hale getiren antikor keşfettiklerini iddia etti.

Dünya 2019’un Aralık ayından beri koronavirüse teslim olmuş durumda. Neredeyse dünyanın bütün ülkelerine yayılan Covid-19 aylardır hayatı neredeyse durma noktasına getirdi. Çin’in Hubey eyaletine bağlı Vuhan kentinde ortaya çıkan ve dünyaya yayılan yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgınında tespit edilen vaka sayısı, dünya genelinde 29 milyon 449 bini geçti, virüs nedeniyle 932 bin 802 kişi hayatını kaybetti. Koronavirüs vakaları kontrol altına alınmaya çalışılırken bir yandan da dünya çapında aşı ve ilaç geliştirme çalışmaları son hızla devam ediyor.

Dünyanın umutla beklediği virüsü yenebilecek bir mucize gelişme haberi ise ABD’li bilim insanlarından geldi. ABD’nin saygın eğitim kurumlarından Pittsburgh Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde görevli uzmanlar koronavirüsü tamamen etkisiz hale getiren antikor keşfettiklerini iddia ettiler.

VİRÜSÜ TAMAMEN KAYBEDEN ANTİKOR

ABD’nin saygın tıp yayınlarından Cell dergisinde yayımlanan makalede bilim insanları, salgınına karşı “virüsü tamamen kaybeden” antikor bileşeni keşfedildiğini duyurdu.

Normalde bulunan antikordan 10 kat küçük olan bu yeni antikorun Ab8 adlı ilacı oluşturmak için kullanıldığını ifade edildi. İlacın, dünyayı etkisi altına alan ölümcül koronavirüs türü SARS-CoV-2 yani Covid-19’a karşı potansiyel bir koruyucu olacağı tahmin ediliyor. Bilim insanları bulunan antikoru fare ve hamster’ların üzerinde denedi. Antikor koronavirüslü fare ve hamster’ları iyileştirdi.

Bu yeni antikor küçük boyutu sayesinde dokuların virüsü nötralize etmesine yardım etmekle kalmayıp aynı zamanda ilacın uygulanmasıyla ilgili de çok önemli bir gelişme sağlayabilir. Antikorun küçük olması ilacın da hap ya da enjeksiyon hariç solunarak da alınabilmesine yardımcı olacak. Öte yandan, ilacın insan hücrelerine bağlanmadığı ve bunun da insanlarda negatif yan etkilere neden olmayacağı anlamına geldiği ifade edildi.

“BİZLERE UMUT VERİYOR”

Pittsburg Üniversitesi Tıp Fakültesi (UPMC) Bulaşıcı Hastalıklar Bölümü Başkanı ve araştırmanın ortak yazarı John Mellors, “Ab8’in, Covid-19 için tedavi potansiyeline sahip olmasının yanı sıra Ab8 insanların SARS-CoV-2 enfeksiyonlarına yakalanmalarını önlemek için de kullanılabildiğini duyurdu. Mellors açıklamalarında şu ifadelere yer verdi:

“Daha büyük antikorlar, diğer bulaşıcı hastalıkların tedavilerinde işe yaradı ve bunun da Covid-19 bulaşmamış ve bağışıklığı olmayan insanlara koruma sağlayacağına dair bizlere umut veriyor”

Keşfedilen bu mucize küçük antikor, kanda bulunan immunoglobulin’lerin bir varyasyonu ve 100 milyarlık bir antikor havuzunda araştırma yaparken adeta ‘oltaya takılarak’ bulunmuş. Ab8 adlı ilacı geliştirirken sıra dışı düşündüklerini açıklayan bilim insanları boyutunun küçüklüğü sayesinde ilacın diğer antikor tedavilerinde olduğu gibi damar yoluyla verilmesine gerek kalmayabileceğini ifade ediyor.

10 KAT DAHA FAZLA KORUYOR

Enjeksiyona, böylelikle de soğutmaya ihtiyaç duymayacak bu ilaç ağızdan ya da burundan yani solunum yoluyla alınabilecek. Bulunan yeni parçacık koronavirüsün hücrelere girmesini engelliyor. Ab8’le yapılan deneylerde antikorun fareleri virüsten 10 kat daha fazla koruduğu ortaya çıktı.

Bu sadece Covid-19’u tedavi etmekle kalmayacak aynı zamanda virüse hiç yakalanmamış insanları koruyacak bir şekilde de çalışacak. Bu da salgının yayılmasını da engelleyebilecek çok önemli bir gelişme. DSÖ de dün koronavirüs salgınıyla ilgili önemli açıklamalarda bulunmuştu.

DSÖ Direktörü Ghebreyesus, DSÖ ve Dünya Bankasının ortak bir kurumu olan Küresel Hazırlık İzleme Kurulu’nun (GPMB), Covid-19 salgını izleme raporunun açıklandığı etkinlikte konuştu. Salgının, dünyanın pek çok ülkesinde sağlık sistemleri, ekonomiler ve toplumları altüst ettiğini vurgulayan Ghebreyesus, ayrıca salgının pek çok kişinin yaşamına ve geçim kaynaklarına mal olduğuna dikkati çekti. Ghebreyesus, açıklamalarında “Gelişmiş sağlık sistemlerine ve güçlü ekonomilere sahip ülkeler bile bunalmış durumda ancak başarılı olan ülkelerin çoğu SARS, MERS, H1N1, Ebola ve diğerleri gibi önceki salgınlardan ders almış olanlar.” ifadelerini kullandı.

“GEREKLİ BİLGİ BİRİKİMİNE SAHİBİZ”

“Bu ne en son salgın ne de en son küresel acil sağlık durumu olmayacak.” uyarısında bulunan Ghebreyesus, gelecekteki salgınların önüne geçilebilmesi için “doğru siyasi ve finansal yatırımlar” yapılması çağrısı yaptı. Ghebreyesus, böylelikle gelecek nesillerin salgın tehlikelerinden korunabileceğini söyledi. Ghebreyesus, insanlığın tedbir almadığı ve beklediği her günün yeni bir hastalık, iklim değişliği veya doğa felaketinin habercisi olduğu görüşünü savunarak, şöyle konuştu:

“Bir sonraki acil sağlık durumunun ne olacağını bilmiyoruz ama bunun geleceğini biliyoruz. Hazırlıklı olmalıyız. Bu korku tellallığı değil, bir eylem çağrısıdır. Tüm bu zorlukların üstesinden gelmek için gerekli araçlara ve bilgi birikimine sahibiz. Bu küresel tehditlerle ancak birlikte dayanışma içinde ve uzun vadeli iş birliğiyle mücadele edebiliriz.”

2020’nin tüm insanlık için bir “uyarı işareti” olduğunu belirten Ghebreyesus, “Covid-19 salgını insanlık için korkunç bir maliyet oluşturdu. Bunlar zor kazanılan derslerdi. Onlardan öğrenmeliyiz ve daha iyi (dünya) inşa etmeliyiz.” dedi.

Exit mobile version