Türkiye, yüksek faizle borçlanan bir ülke haline mi geldi?

CHP grubu adına TBMM kürsüsünde konuşan Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan, Türkiye’nin yüksek faizlerle borç aldığını duyurdu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçmişte söylediği sözleri hatırlatan CHP’li Ceylan, şu ifadeleri kullandı;

‘’YETKİYİ VERİN, FAİZLE NASIL UĞRAŞILIR GÖRECEKSİNİZ’’

Arkadaşlar, maalesef, sarayın mutfağında hazırlanmış, yıllarca şikâyet ettiğiniz faiz lobisinin değirmenine su taşıyan bir bütçeyi görüşüyoruz. Sayın Erdoğan, 19 Haziran 2018’de yaptığı konuşmada: “Bu kur filan bunların hiçbirisi bizim geleceğimizi belirleyen şeyler değil, bizim geleceğimizi biz belirleyeceğiz. 24’ünde siz bu kardeşinize yetkiyi verin, ondan sonra bu faizle, şununla, bununla nasıl uğraşılır göreceksiniz.” dedi, hepinizi hatırlamışsınızdır bu konuşmayı. 2014 seçimlerinde de “Bize oy verin Türkiye’yi uçuracağız.” demişti, peki, uçtu mu?

‘’FAİZ LOBİSİNİ BESLİYORSUNUZ’’

Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı bütçe sunuşunda “Strateji ve Bütçe Başkanlığı kalkınma yolculuğumuza yön veren rotayı temsil etmektedir. Bütçenin girdilerden ziyade sonuç odaklı bir yaklaşımla hazırlanmasını hedefledik.” dedi. Peki, bu rotayla gemiyi karaya oturttuğunuzu görmeniz için daha ne yapmamız gerekiyor? Bu bütçeyle sözde karşı olduğunuz faiz lobisini besliyorsunuz. Faiz ödemeleri 180 milyara, bütçe açığı 245 milyara gelmiş dayanmış, bütçe açığı millî gelirin yüzde 4’ünü aşmış. Türkiye, yüksek faizle borçlanan bir ülke hâline getirilmiş. Neyi var neyi yoksa mirasyedi evlat gibi yok pahasına elden çıkarılmış bir ülke hâline getirdiniz Türkiye’yi. Aynı hataları tekrarlayarak farklı sonuçlar elde edemezsiniz. Yaptıklarınız Osmanlı Döneminde tekrarlanan hataların benzeridir. 1800’lerin ikinci yarısından itibaren neredeyse kapitülasyon verilmeyen ülke kalmamıştı, 1860’tan sonra “borcu borçla kapatma” anlayışıyla devlet borçlandırılmıştır. Sonuç ise genç cumhuriyetin sırtına binen Düyun-ı Umumiye olmuştur.

TÜKETİCİ KREDİSİ VE KREDİ KARTI BORÇLARI

Değerli arkadaşlar, tüketici kredisi ve kredi kartı borçları yılbaşından bu yana 239 milyar lira arttı. Döneminizde vatandaşın kredi kartı ve tüketici kredisi borçları nedeniyle bankalara ödediği toplam faiz 591 milyar liraya ulaştı. Erbakan yaşasaydı size ne derdi biliyor musunuz? “Sizi gidi faizciler sizi.” derdi.

GELİNEN SONUÇ

Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı, sonuç odaklı mı olmak istiyorsunuz? Sonuç: İŞKUR’a kayıtlı işsiz sayısı, 2003 yılında 587 bin iken 2019’un Ekiminde 4 milyona çıkmıştır. Sonuç: Vatandaşın bankalara olan borcu, 2002 yılında 6 milyar lira iken Kasım 2020’de 829 milyara çıkmıştır. Sonuç: İktidara geldiğiniz 2002 yılında 95 bin çift boşanırken 2019 yılı sonunda 155 bin çiftin boşanmasıdır. Sonuç: Kasım 2002’de 1.67 lira olan doların bugün 7.86; 1,66 olan euronun 9,56 olmasıdır; on sekiz yılda Türk lirasının yağ gibi erimesidir. Ve sonuç: Yükselen enflasyon, artan işsizlik nedeniyle vatandaşımızın karşı karşıya olduğu yoksulluk, umutsuz gençlik, mutsuz esnaf, mutsuz çiftçi, mutsuz emekli ama mutlu yandaşlardır.

‘’İTİBARDAN TASARRUF OLMAZ’’ HATIRLATMASI

Bu bütçe israfın, lüksün ve şatafatın yani uçan, kaçan, yüzen yazlık ve kışlık sarayların bütçesidir. Bu bütçe “İtibardan tasarruf olmaz.” diyen ve vatandaşını açlığı mahkûm eden bir Cumhurbaşkanlığının bütçesidir.

Exit mobile version