Ekonomi

Yabancı yatırım neden Türkiye’ye gelmiyor?

İYİ Parti Samsun Milletvekili Bedri Yaşar, yabancı yatırımların neden Türkiye’ye gelmediğine Meclis kürsüsünde görüş bildirdi. Gerek yerli gerekse yabancı yatırımcıların gerekse yapılması planlanan yatırımların hukuk devletinden beklentilerine değinen Yaşar, şu açıklamalarda bulundu;

İŞ DÜNYASINDA GÜVEN GEREKLİ YAPI TAŞIDIR

Bugün iş dünyasında dış ticarette yaşanan tek sorunun ekonomi ya da pazar arayışı değil, aynı zamanda bir güven sorunu olduğunu vurgu yapmaktadır. İş dünyasında güven ortamının sağlanması için gerekli yapı taşı hukuktur. Sadece hukukun sağlayabileceği bu güven hissi iş dünyası için de olmazsa olmazdır; aynen ekmek, hava, su gibi. Ticaretin güvenle yapılabildiği bir ülkede ekonomi güçlenirken işsizlik oranı da doğal olarak azalacaktır. Hukuk güvenliğinin yüksek olduğu bir ülkeye yabancı sermaye girişi kolay ve yüksek oranlarda olur.

YABANCI YATIRIM 9 MİLYAR LİRAYA KADAR GERİLEDİ

Türkiye, 2005-2010 yılları arasında 22 milyar doları bulan yabancı yatırım alabiliyorken bugün, bu rakamları görmek maalesef mümkün değildir. Merkez Bankası verilerine göre, doğrudan yabancı yatırımı 2015 yılında 19 milyar dolar seviyesindeyken 2019’da bu rakam maalesef, yüzde 50 gerileyerek 9 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Uluslararası yatırımcıların Türkiye’den uzaklaşmasının en önemli nedeni güvensizliktir. Yatırımcılar Türkiye’de bağımsız bir yargı sistemi ve siyasette öngörülebilirlik olmamasından şikâyetçidir, aynı şikâyeti bugün Hükûmet yetkilileri de ifade etmektedir.

Aynı şekilde, Sayın Cumhurbaşkanımız da yapılacak adalet reformundan ve diğer reformlardan bahsetmektedir. Ülkemize yatırım yapacak olan yatırımcının varlıklarına haksız veya keyfî bir şekilde el uzatılmayacağına, haksız yere idari para cezalarına uğramayacağına emin olması gerekiyor. Ticaret içinde bir suistimale uğrasa dahi, etkin ve hızlı çözümlerin hukuki sistemde işletilebileceğini bilmelidir. E, siz de bugün, şöyle bir yargı sistemine bakın bakalım, babadan evlada gelen yargılamaları çok rahatlıkla görebilirsiniz. Bu uzun yargılama süreci içerisinde yabancı yatırımcıların da ülkemize müspet bakması mümkün değildir.

HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ

Hukukun üstünlüğü, kişilere ve kurumlara güvenin yüksek olduğu bir ülke sağlayacaktır. Bu güven sayesinde ülkemiz, bölgede ticari hayatta daha aktif ve verimli rol alabilecektir. Devamında ise, halkın zenginliği ve refahı garanti altına alınabilecektir. Bu nedenle, hukukun üstünlüğünün sağlanması hayati önem arz etmektedir. Hukukun üstün olduğu bir ortamda işletmelerin ticari itibarı artar, bu itibar artışı ekonomik ilişkilerde güven oluşturacak, ekonomik faaliyetleri canlandıracaktır. Birçok yatırımcı firmanın ülkemizden çekilmesi ya da hiç girmemesinin temelinde hem ekonomik dalgalanmalar hem de yaşanan güvensizlik vardır.

Hukukun gelişmiş olduğu ülkelerde üretilen mallar, maliyetinin 10 katına kadar satılabilmektedir. Bu, iş dünyasının varlıklarına hukukun çarpan etkisidir. Hukuk ne kadar işliyorsa ekonomi de o kadar yükselmektedir. Sattığımız mal miktarını artırmanın, yine, ihracat gelirlerimizi artırmanın yolu da hukukun üstünlüğünü sağlamaktan geçer.

Ayrıca, hukuk güvenliğinin yükselmesi, ülkemizin uluslararası kuruluşlardan kredi alırken uygulanan faiz oranlarını düşürecek, diğer şartları da hafifletecektir. Mevzuat oluşturulması aşamasında bugün olduğu gibi emrivakilerle değil, mümkün olduğunca en geniş şekilde ilgili kesimlerden görüş alınması ve alınan görüşlerin yeterli derecede değerlendirilmesi önem arz etmektedir. Mevzuat değişiklikleri kolay takip edilebilir olmalı, idare şeffaf olmalı ve açılan davalar hızlı bir şekilde çözümlenmelidir.

İş dünyasına sağlanacak olan güvenin yolu, uzmanlaşmış mahkeme ve uzmanlaşmış hukuk anlayışından geçer. Yargıda atamaların liyakat temelinde yapılması ülkemizde çözülmesi gereken ilk düğümdür. Adam kayırmalı yapılan yargı atamalarından sıyrılmak şarttır. Bu ülkede hakkıyla iş yapmak isteyen insanlar, hukuk güvencesi altında ticaret yapmalıdır diyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

İlgili Makaleler