Yüksel Özkan’dan AKP’yi kızdaracak değerlendirmeler!
CHP’li YÜKSEL ÖZKAN (Bursa Milletvekili)- Biz, terörle mücadele kapsamında terörün finansmanıyla ilgili maddeleri destekliyoruz. Kanun teklifinin geneline bakılınca yapılan düzenlemeler hukuken çok farklı sakıncalar içermektedir. Bu konuda ilgili üniversitelerden ve barolardan görüş aldınız mı? Değişik sivil toplum kuruluşlarında yirmi yıl çalıştım. Bu kanun teklifiyle ilgili her gün yüzlerce tepki mesajı almaktayım. Anayasa’yı yok sayarak dolmadı torba, çuval, oldu haral kanun teklifine bir de sivil toplum kuruluşlarını imha maddesi eklediniz. Neden STK’leri dinlemiyorsunuz?
Arkadaşlar, hiçbir uzlaşmayı kabul etmeden, Cumhur İttifakı olarak sizler neye “evet” dediğinizi bilmeden Türkiye Çevre Ajansının Kurulması Kanun Teklifi’ni kabul ettiniz. İktidara geldiğinizden beri çevreye ve doğaya âdeta savaş açtınız, katletmeye de devam ediyorsunuz. Eşsiz doğasıyla övündüğümüz vatanımızın her tarafını TOKİ eliyle betona çevirdiniz. El değmemiş ormanları, meraları, akarsuları, gölleri yok et, sonra da yağmur duasına çık. Ne diyeyim? Allah akıl fikir versin.
Bursa İznik Gölü’nün, tüm uyarılara rağmen, kuruması için sanki özel bir çaba sarf ediyorsunuz. Yine, Bursa Kirazlıyayla’da bilirkişi raporlarını görmezden geliyor, kanun tanımıyor, böylece doğayı katledenlerle ortak oluyorsunuz.
Yirmi beş yıl yönettiğiniz İstanbul’a ihanet ettiğinizi itiraf ettiniz, sadece İstanbul’a mı? Hayır tabii ki. Bursa’da şehrin tam kalbine hançer gibi sapladığınız TOKİ konutları şehrimize yaptığınız en büyük ihanettir. “Bursa” denilince akıllara yeşilin her tonu gelirdi; şimdi ise maalesef, Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi, Bursa’mızda da yeni bitki örtüsünün adı TOKİ oldu.
Sayın milletvekilleri, yurt dışından gelecek olan paralar içinde, acının, gözyaşının, kadın ve çocuk istismarcılarının, kara para aklayanların, bir de göz yumduğunuz, ülkemizden kaçırılan paralar yok mu, haram para yok mu? Bunları sorgulamadığınız gibi bir de vergiden muaf tutuyorsunuz; “Haramzade” deyince de kızıyorsunuz.
Geldiğinizde “Faize karşıyız.” dediniz; bugün ise artık faiz lobilerine teslim oldunuz. “Üreterek ve çalışarak batıyoruz.” diye haykıran KOBİ’lerin, esnafın, çiftçilerin bırakın yanında olmayı, icra memurları gönderdiniz, tarlasını, traktörünü, evini haczettiniz.
Değerli arkadaşlar, araştırma şirketinin biri, raporunda etnik kökenlere göre dağılımda Balkan göçmenleri için “pes” dedirtecek bir suni etnik grup tanımlıyor. Tarihî bilgiden yoksun bazı sözde akademisyen ve araştırmacıların bu toplumsal ayrıştırmalarına siz de yıllardır çanak tuttunuz. Daha ne kadar söyleyeceğiz, ne kadar anlatacağız? Balkan göçmenleri Anadolu’dan Rumeli’ye göç eden Anadolu Türkleridir. Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Karaman vilayetinden Rumeli’ye göç eden bir Yörük Türkü ailesinin evladıdır; Mehmet Akif Ersoy, Celal Bayar, Yahya Kemal Beyatlı, Sabahattin Ali, Nazım Hikmet Ran gibi saymakla bitmeyen daha niceleri Rumeli’den ana yurda göç etmiş Türk milletinin çok önemli değerleridir.
Evet, arkadaşlar, bırakın artık masal anlatmayı, yaşamın her alanında yaşanan acı gerçeklerle yüzleşin. Filmin sonuna geldik artık. “Yıllarca beraber yürüdük biz bu yollarda” şarkısını söylettiniz kişiler yanlışlarınıza ortak olmamak için sizleri tek tek terk ediyorlar. Şimdi, sıra sizler için “Güle güle” şarkısını söyleme zamanı geldi de geçiyor.